Mae Hong Son Loop-Thailand

Mae Hong Son Loop

Daha önce  Tayland’a geldiğimde güneydeydim,artık daha dağlık,bakir kuzey batı rotası neden olmasın di mi….

Son 5 senedir bu rota Todo’larımın arasındaydı..

Zaman,nakit yetersizliği derken ötelendi ötelendi ta ki 2019 ağustosda son noktayı koyana kadar :- )

Mae Hong Song Asya’nın en ünlü motorsiklet rotası olup Chaing Mai’den başlıyor.

Yolun özelliği, Himalaya dağlarının eteklerinde,tropik ormanların içinden akan nehirlerin yarattığı şahane manzaralar,muhteşem budist tapınakları eşliğinde yol alıyorsunuz.Yolun sadece 349 km’sinde 1864 viraj var.

Hedefimiz tüm loop’u 4 günde 850km yol yaparak tamamlamaktı ve öle de oldu.Kiraladığımız motorların 110cc olduğu düşünülürse,günlük ortalama 7 saat motor üzerinde geçti diyebilirim,

İstenirse bu rota genişletilebilir,sizin yanınızdaki malzemeye ve hava koşullarına bakar.Biz oldukça az eşya ile geldiğimizden günlük hedef,gün sonunda pansiyonun olduğu yere ulaşmaktı.

Gelmeden önce riskleri kafamda gruplandırmıştım.En büyük risk bazen saatlerce durmak bilmeyen muson yağmurlarında tamamiyle virajlı bir rotada yol almaktı.

Neden bu mevsim gittin diyenler için iş yerinde fabrika izni (toplu izin) uygulaması var.

İstanbul-Thailand-Bangkok-Chiang Mai

Bangkok-Chiang Mai arası aktarma için uçağı tercih ettik.Chiang Mai,Bangkok’a göre çok farklı,Thailand’a bir kez gitme fırsatınız olacaksa kesinlikle kuzey tercih edilmeli derim.Tanımım Kuzey asil,güney yozlaşmış :- )

Chiang Mai’de bir gece konakladıktan sonra akşam Mae Hong Song Map’ini elime aldığımda rota daha da kafamda belirginleşmişti.

Ertesi gün motorları kiraladık.Honda Zoomerx 110cc.Sonuçta hız yapmayacaktık,110cc lik bir motor böyle bir parkurda iş görecekti.

 

Ekran Resmi 2020-02-01 15.23.48

 

DCIM100GOPROG0032638.

DCIM100GOPROG0072642.DCIM100GOPROG0112646.

 

5f918a5b-829a-4074-a4cd-8880fac1f483

Ekran Resmi 2020-02-01 15.40.05

Ekran Resmi 2020-02-01 21.32.27

1.gün

Chaing Mai-Mai Rim-Mae Taeng-Chiang Dao-Wiang Haeng-Pai

İlk gün oldukça zor geçti.İlk defa bu kadar uzun süre motor üzerinde yol alıyordum.İlk deneyim için de bu kadar virajlı bir rota oldukça zorladı…Yağmur  rotayı daha da sertleştirmişti.

Ara ara yağmur çok fazla şiddetini arttırınca yol üzerinde çardak şeklindeki yerlerde duruyorduk.İlk gün 2600 rakımında yol aldık,zaman zaman yol tamamiyle sisle kaplanıyordu manzaralar büyüleyici idi…Kıyafetlerimiz bir kuruyor,bir ıslanıyordu,

Varışımıza son 2 saat kala baslayan yağmur uzun soluklu yağıp durmayınca sırılsıklam Pai’ye vardık.

2.gün

Pai-Pang Mapha-Mae Hong Son

Ertesi gün Pai’den yola çıktık.Daha dinlenmiş durumdaydım.Yağmurlu bir güne daha merhaba dedik.Bugünkü hedefimiz Mae Hong Son’a yani rotaya ismini veren merkeze varmaktı.Motorun üstünde kendimi daha iyi hissediyordum hatta İstanbula döndüğümde elimdekini büyütme planları yapıyordum : – )

(Her türlü yolda olmayı seviyorum yürüyerek,koşarak,pedallayarak ya da motor üzerinde fınlayarak…)

Mae Hong Son’a ise karanlık bastığında varıyoruz.

Böylesine dağlık bir coğrafyada  ve virajlı bir yolda motor kullanmak oldukça riskli.

Öncelikle Mae Hong Song’a yaklaşana kadar uzun süre yol kenarlarında ışıklandırma yoktu,karanlığa doğru sürüyorsun, karanlık seni içine çekiyor, motorun ışığı oldukça hafif,yağmur yormuş,virajlar için sezgisel gidiyosun,tüm sinekler burnuna çalışıyor,onlarla verdiğin mücadele seni ayakta tutup,uykuyu gözlerinden alıyor : – )

İnip koşsam kendimi çok daha fazla güvende hissedecektim.Sanırım şu ana kadar yaptığım en riskli etkinlik buydu.

3.gün

Mae Hong Son-Khun Yuam-Mae La Noi-Mae Sarieng

Yolumuz uzun olduğundan erkenden yola çıkıyoruz.

Bir abartan bir duran yağmurdan ötürü hızlı yol alamıyoruz,duraklamalar çok oluyor ve  bu coğrafyada karanlıkta yol almak oldukça riskli olduğundan akşam kararmadan gideceğimiz yere varmamız gerekiyor.

Kahvaltı yapmıyoruz ve yol üstünde belki bir yer çıkarsa durup atıştırırız diyoruz.Motora biniyorum 10km sonra  sanırım şekerim düştüğünden,anlık direksiyon hakimiyetini  kaybedip oldukça dik bir virajda  düşüyorum.

Motor üstüme düşmesin diye de kendimi sol tarafa ileriye doğru fırlatıyorum,bacağımı kurtardım derken kafamı ve çenemi kayaya çarpıyorum.Kafamda kask vardı ve kafamı kolladı,kaskın önemini burada tekrar vurgulamak isterim.

Ayağa kalktığımda sersem gibiydim çeneme dokunduğumda kanıyordu,kask kafamı kollamıştı ama iyi hissetmiyordum.Bir araç yanımızda durdu ve motoru kaldırdılar.Viraj o kadar diktiki düzleğe kadar indirdiler.Yanımda ilk yardım seti vardı,çenemi bandajlıyorum ve tekrar sürüyoruz.

5km sonra ilerde bir mekanda durup bir şeyler yedik.Öle bir noktadayız ki hastaneye gitmek minimum 6 saat.Hastaneye gitmeme kararı alıyorum,bireysel kararım… ilk 24 saat beyin kanaması da geçirmezsem yırttık demektir.Bu arada aralarda mola verdiğimiz yerler oldukça köhne sonuçta dağın başındasın.

Kafama dokunuyorum alın sol taraf hafif şişmiş,çene kendinden geçmiş;fakat içimden bu rota bitecek diyorum,değişik bir inatçılığım var :- )

4.gün

Mae Sarieng-Mai Thung Som-Chomthong-Chiang Mai

3.gün yaşadığım kazadan sonra rotayı bitirmek için 4 gün hedef koyduğumuzdan bu son gelişme ile birlikte  5 güne uzatabiliriz konuşmaları geçiyor.Başlayalım görelim diyorum.

Gün aydınlanmış ve  hala canlıyım diye şükrediyorum.

Rotanın son gününde yağmur KESİNTİSİZ 7 saat yağıyor üzerimizde her şey iç çamaşırımıza kadar tamamiyle ıslanıyoruz.Daha da kötüsü çok bakir bir bölgedeyiz tam rotanın güneyindeyiz duraklayacağımız ne küçük local mekanlar var ne de korunmak için durabileceğimiz  çardak sırılsıklam oluyoruz.

Motorun üstünde hareketsiz olduğumuzdan vücut ısımız oldukça düşüyor. Sağanak yağmurda  yol alırken duraklayacağımız bir yer çıksın diye kendimce içimden sayıklıyorum.Ve o yer 90km yol aldıktan sonra çıkıyor :- ) hemen üstümüze naylon tarzı uzun yağmurluk satın alıyoruz.Üstümdeki Goretex ceket,ayakkabı muson yağmuruna dayanamayıp haşata dönüyor.

Ne varsa naylonda var !

Mekandaki bayan bize sıcak nescafe ikram ediyor.Hayatımda içtiğim en şahane nescafeydi,hemen kendisine sarılıyorum ve o anı fotoğraf ile ölümsüzleştiriyoruz :- )

Son gün 10 saat yol aldıktan sonra başlangıç noktamız olan Chiang Mai’ye varıyoruz ve içimdeki döngüyü tamamlamış oluyorum.

Şu ana kadar yaptığım en bütün  içsel yolculuk buydu…

Himalayalar,budist tapınaklar,yağmur,asyalılar,devasal bitki örtüsü,varoluş, karanlık,kuzey batı,yol,sis,ben.. sanırım yaşananlar ve etiketlerim bunlar…büyülenmemek çok zor…

Hayat kendini ve yeni yolları keşfetmektir diyorum ve daha fazla edebiyata sarmadan  :- ) Fotolarla macerayı tamamlayalım…

Ekran Resmi 2020-02-01 16.19.08Ekran Resmi 2020-02-01 18.10.51

Ekran Resmi 2020-02-01 22.34.22

Ekran Resmi 2020-02-01 22.35.13

Ekran Resmi 2020-02-01 18.10.38Ekran Resmi 2020-02-01 18.10.08Ekran Resmi 2020-02-01 18.09.35

Ekran Resmi 2020-02-01 22.37.52Ekran Resmi 2020-02-01 18.09.12Ekran Resmi 2020-02-01 18.08.56Ekran Resmi 2020-02-01 18.08.41Ekran Resmi 2020-02-01 18.08.29

Ekran Resmi 2020-02-01 22.31.00

Ekran Resmi 2020-02-01 19.25.10Ekran Resmi 2020-02-01 18.08.11Ekran Resmi 2020-02-01 18.07.58Ekran Resmi 2020-02-01 18.07.44Ekran Resmi 2020-02-01 18.06.57Ekran Resmi 2020-02-01 18.05.55Ekran Resmi 2020-02-01 16.19.43Ekran Resmi 2020-02-01 16.19.08Ekran Resmi 2020-02-01 17.49.27Ekran Resmi 2020-02-01 17.47.11Ekran Resmi 2020-02-01 17.46.35Ekran Resmi 2020-02-01 17.40.38Ekran Resmi 2020-02-01 17.40.52Ekran Resmi 2020-02-01 17.41.17Ekran Resmi 2020-02-01 17.41.33Ekran Resmi 2020-02-01 17.41.54Ekran Resmi 2020-02-01 17.42.36Ekran Resmi 2020-02-01 17.42.55

Ekran Resmi 2020-02-01 18.31.33Ekran Resmi 2020-02-01 17.43.27Ekran Resmi 2020-02-01 17.36.30Ekran Resmi 2020-02-01 17.36.59Ekran Resmi 2020-02-01 17.38.12Ekran Resmi 2020-02-01 17.38.43Ekran Resmi 2020-02-01 17.39.10Ekran Resmi 2020-02-01 17.39.31Ekran Resmi 2020-02-01 17.39.42Ekran Resmi 2020-02-01 17.39.54Ekran Resmi 2020-02-01 17.40.17

Ekran Resmi 2020-02-01 19.26.12

Ekran Resmi 2020-02-01 17.45.45Ekran Resmi 2020-02-01 17.44.19

Ekran Resmi 2020-02-01 19.29.56

Ekran Resmi 2020-02-01 19.28.05

Ekran Resmi 2020-02-01 18.30.41

What’s the next….

 

Lavaredo Ultra Trail Yarış Raporu

Yıl olmuş 2019 hala mı Dolomit Dağlarında koşmadın dilekonmars :- )

Bazı yarışlar vardır popülerdir,herkesin de ana hedeflerinden biridir..Lavaredo Ultra Trail de  UTMB gibi öyle bir yarış.Atmosferi olsun,doğası olsun kesinlikle koşulması gereken,keyif veren parkurlardan biri.

Bana gelince ise bir kaç senedir daha çok balkan ülkelerinde  koşmayı  tercih ettim  araya Avrupa ülkerindeki popüler yarışları da sıkıştırmaya çalıştım.Ama bir tercih yapmam gerekse Balkan ülkelerinin o vahşi doğasını,özensiz cp lerini,az katılımcı sayısını,rakım kazanımlarında kuyruk olmamasına hastayım! seviyorum ve her zaman tercih ederim :- )

2019 senesinde İznik Ultra Trail,Alanya Ultra Trail ile açılışı yapmıştım.Aslında bu yarışların hepsi mayıs ayında katılacağım Slovenya ülkesindeki UTVV trail yarışına hazırlık idi.Antrenman düzenliliğim çok olmadığından yurtiçindeki yarışlar benim için yurtdışı yarışları için antrenman tadında idi.

Mayıs ayında Slovenya’daki UTVV yarışını tamamladıktan sonra haziran sonu Lavaredo Ultra Trail’in 87km 4600m+eg yükseklik kazanımlı yarış hedefte var idi.Haziran son haftasına kadar ortalama seviyede antrenmanlarım devam etti.Yarış son haftası grip oldum ve antibiyotik kullanmaya başladım.(İş yoğunluğu ve stres kaynaklı).Yarış haftasında bu oldukça kötü oldu benim için yine de moralimi bozmamaya çalıştım.

24 Haziran Haftası,

26 Haziranda uçak ile İtalya ‘ya seyahatimiz başlayacaktı.İş yeri oldukça yoğundu izin öncesi işlerimi  arkadaşlara devrettim,bir taraftan yarış için son hazırlıklarımı tamamlamaya çalıştım,eur almış başını gitmiş malzemelerim tam gitmeliydim orada masraf çıkmasın gibi maliyet hesaplamaları  kafamda dönüyordu.

Bir taraftan da yarışa konsantre olmaya çalıştım…Yarış haftası her türlü iletişimimi sıfıra çekip özellikle yarışın mesafesi 90km+ ise daha çok kendimle başbaşa kalmaya çalışırım.Itra’dan geçmiş yarışlarımı incelerim,yükseklik kazanımlarıma bakarım,finishlerimi düşünürüm,parkurların coğrafyalarını tekrar hayal ederim…Lavaredonun mesafe ve rakımına benzer tamamladığım yarış ne vardı diye düşündüm ve İsviçre’de koştuğum Ultra Trail Verbier St Bernard da yarışını da  Alps lerde kosmuştum..60km de ! 4500m+ eg yükselmiştim ee onu bitirmişsem bu cepte dedim aslında o sıralar daha antrenmanlı idim ama  o kısımları düşünmüyoruz tabii :- )Benim için meditasyon kendimce moral depolamak yarış haftası da böyle bir şey idi…

Ve 26 haziran İsmail Eren,Deniz Sal ekip olarak yola çıkıyoruz.İsmail ve ben 87km,Deniz ise 48km parkurunda yarışacak.Keyifli bir yolculuk yapıyoruz dolaşarak geceyarısı İtalya’nın Cortina d’Ampezzo  ulaşıyoruz.Evet burası gerçekten çok güzel..İtalya’nın Alplerindeyiz,Dolomit Dağlarındayız… :- )

1

27 Haziran Perşembe,

Cortina ve çevre köyleri dolaşıyoruz..Deniz yarış kitini alıyor,onun yarışı 28 haziran günü başlayacak.

28 Haziran Cuma,

Deniz bir koşu yarışını tamamlıyor :- ) biz ise öğleden sonradan itibaren otel odasına çekiliyoruz.Karbonhidrat yüklemesi yapıp,ayakları uzatıyoruz,boş boş instagramdaki mesaimizi yapıyoruz :- )

29 Haziran Cumartesi

Yarışımız saat 06.00’da başlayacak.Saat 02.00’de kalkıyoruz.Kahvaltı yapıp hazırlanıyoruz ve saat 04.00’de yarış alanına bizi götürecek araca biniyoruz.Ve saat 05.00 de yarış alanına ulaşıyoruz.O kadar büyüleyici bir yerde başladı ki yarış .. bir göl var karşımızda devasal ağaçlar büyüleyici bir ortam..Atmosfer müthiş 87km parkurunda  1000’e yakın  katılımcı var.

Ve saat 06.00 Your day,Your journey sloganı altında yarış başlıyor….

Yine aynı şey çok heyecanlı başlıyorum :- ) bildiğin cutoff a girecekmiş gibi gazlı gidiyorum.Genelde yarış öncesinde kafamda bir plan oluşturmuyorum.Yarış içinde şekillendiriyorum taktiğimi,çünkü her koştuğum yarış hep farklı parkurlar oluyor.Bu yarışı sitesinde incelediğimde çok fazla cut off koymuşlar demiştim.Aslında mantıklı da dağda geçen bir ultra olduğundan kimseyle uğraşmak istemiyorlar giden gitsin baştan, kalanlar bizimdir.33.km,42.km,62.km,69.km geçişlerinde  cutoff  vardı.62.km’ye kadar basarım gerisi gelir diyorum içimden.

11.km’ye geldiğimde ilk içecek takviyemizi alıyoruz.Sonrasında 11.km’den 33km’ye kadar cp yok ve 1850m+ yükseleceğiz.Salomon flaskleri doldurup devam ediyorum.Hava çok sıcak,yükseldikçe ve rakım arttıkça daha da ısınıyor.Keçi gb tırmanırken 15.km’de Dilem Kocak ile karşılasıyoruz.İki laflaşıp yolumuza devam ediyoruz.11.km’deki aldığımız su takviyesi yetersiz kalıyor,dağda gördüğüm tüm su akan yerlerden flasklerime su dolduruyorum,kafamı sokuyorum :- ).Su buz gibi..

33.km’deki cp’ye  oldukça iyi bir vakitte giriyorum,kafamda tek şey var cola içmek.Sırf cola için koşuyorum açıkcası.Cp ye girer girmez cola istiyorum ve tükendiğini sölüyorlar :- / Yaşadığım hayal kırıklığını tarif edemem,moralim bozuluyor ve su flasklerimi doldurup ve sadece yarım muz alıp cp’den çıkıyorum.Bizden önce gecen sporcular cp yi tüketmişler resmen :- /

33.km’den 42.km’ye kadar da bu sefer açlıktan yemek için koşuyorum.İçimden sinirleniyorum kendime cola yok diye sinirlenmeyip 33.km de beslenmem gerekiyordu bu sefer aç şekilde koşuyorum ve 42.km’deki cp ye giriyorum :- ) Burada çok sağlam besleniyorum,3 bardak cola içiyorum,2 tabak spagettili soup içiyorum,domatesli ekmek yiyorum sanırım en çok bu cp’de vakit geçirdim.Mutlu bir şekilde cp’den ayrılıyorum…42.km’ye geldiğimde 2500m+ yükseklik kazanımı almış durumdaydık.İyi hissediyordum sıcakla barışmıştım,su kaynaklarında su içiyordum,kafamdaki alevi yatıştırmak için kafayı hemen tüm su kaynaklarına sokuyordum.3 sene önce temmuz ayında Yunanistan’da Zagori Mountain Race i kosmuştum orası kesinlikle daha sıcaktı cehennemdi resmen  diyorum içimden ve gülüyorum.En azından burada esinti oluyordu hafif hafif pek tatlı…

2

42.km’den çıktıktan sonra 62.km ye kadar 1300m+ yükselecektik ve yine cp yoktu.Benim için kafamdaki plan 62.km’ye kadar basıp sonra durumuma bakacaktım.Yarışta bu arada hep cp lerden  beslendim yanımda 4 adet sis gel vardı ve her 20km’de bir alıyordum onun dışında olips şeker ve tuz hapı vardı yanımda.Tuz hapını da yarış sonuna kadar 5 adet kullandım.

62.km deki cp’ye  geldiğimde 3700m+ kadar sağlam yükselmiştik.Fiziksel olarak iyiydim geriye 28 km kadar yolum kalmıştı ve iyi bir sürede bu cp’ye ulaşmıştım.Cutoff stresi kalkmıştı artık.62.km deki cp’ye doğru yol alırken Tuğba Tetik ile karşılaştık ,bana doğru geliyordu selamlaştık,yarışı bitirdinmi diye sordum?sanırım o an beynimi kaybetmişim ya da yandı bir şey oldu yani :- )) o da önceki cp’ye döndüğünü ve yarışı bırakacağını söyledi.62.km deki cp’de flasklerimi doldurup,spagettili soup beslenmemden devam ettim.

62.km’den sonra 5 adet kadar dereden geçiş yaptık ama böyle sağlam dize kadar su vardı.70.km’deki cp’ye geldiğimde daha önce bu parkuru koşan arkadaşların bana soylediği son 20 km çok zor kelimeleri vardı kafamda.Karanlık gelmişti parkura  ve tamamiyle kayalık olan zeminde  yol almak oldukça   zorlaşmıştı.70.km’den sonra kafa fenerini nereye cevirsem ya yere uzanmış dinlenen veya kusan sporcu görüyordum.Artık sonlardaydık vücut isyanlarda…

Karanlıkta yol almayı seviyordum.75.km’lerde hala 2500m rakımındaydık.Yarış öncesi suunto saatimin gps ayarını yapmam gerekiyordu.Yapmayı atladığımdan 75.7.km’de dağın başında ziviri karanlıkta o an ki yegane yol arkadaşım kendini save yapıp uyku moduna geçti.Bu gerçekten beni çok demorilize etti.Yarışın sonlarına doğru saate bakmak kat ettiğim km yi görmek  iyi hissettiriyordu.Artık sadece saatin kaç olduğunu görüyordum :- / Bu da yetmezmiş gibi kafamı yukarıya çevirdiğimde dağ sporcuların kafa feneri ile ışıl ışıl gözüküyordu demek ki yükselecektik..bitmiyordu ve kendimi keyifsiz hissediyordum.

Uzun süre karanlıkta tek başıma yol aldım artık sporcular arasındaki mesafe oldukça açılmıştı.Bir ara gerçekten çok uykum geldi.Koşuyordum gözler açık fakat içsel olarak uykudaydım .. işaretlemeleri kaçırıcam diye korktum saatte uykudaydı…gördüğüm ilk  su birikintisinde ayağımı buz gibi suya soktum.Bu gerçekten iyi hissettirdi bi ayıldım,zaten hareket halinde olduğumdan ve yarışı tamamlamama az kaldığından hızlıca ısınacaktım.

Son 10km’nin 8km’sinde orman içinden sağlam bir iniş yaptık.Son 2 km’sinde ise Cortina’ya indik,asfaltta yol aldık.Cortinaya girdiğimde çok mutluydum..

Koştum koştum insanlar dışardaydı geceyarısı olmuştu;fakat her yerden destek sesleri yükseliyordu..

Sonra bir baktım Finish den geçmişim.

65927488_10156466875277076_7777437692832251904_n

Yarışta;

Tüm yarış boyunca 4 adet sis gel,7 adet olips ve 5 adet tuz hapı tükettim.Beslenmemi cp lerde yaptım.

Lavaredo Ultra Trail sağlam zorlukta,zemin kayalık,görselliği şahane,inişi de çıkışı da dere geçişi de olan çok çeşnili maceralı güzel bir parkur.

Suunto Ambit 3 Peak Verileri,

Distance 90.5km,

Elevation Gain:4823m

Time:20.50

Özetle  gerçekten eğlenceliydi :- )

Sırada ne var derseniz?

Ağustos sonu 2019’un en büyük hedefine yol alacağım..

Detaylar sonra ;- )

L’Echappee Belle Ultra Trail Yarış Raporu

Önce bir nefes alalım :- )

Şimdi nereden çıktı L’Echappee Belle Ultra Trail yarışı…

2017 yıl sonuna  doğru ekip iş başında (İsmail Eren,Dilek Özgürel) 2018 yılı için yeni rotalar,yeni maceralar için  internette search yapıyoruz.İsmail’in böyle de bir yarış varmış hadi gidelim ! demesiyle birlikte L’Échappée Belle  Ultra Trail yarışı listemize alındı.Liste kabarık hepsine gidebilmemiz için iş yerinden sonsuz izin almamız gerekiyor :- ) Kendimizce elemeler yapıyoruz,listemizin son halinin kesinleşmesiyle birlikte 2018 yılının ortalarına doğru yarışa kayıt oluyoruz.

2018 yılı başından itibaren antrenmanlarım istediğim düzende gitmiyordu.İş yoğunluğu ve kendimi yeterince motive edemediğimden yine düşük antrenmanlarla yarış koşmaya başlamıştım.Bu şekilde İznik Dağ Marathonu ve favori yarışım Transylvania tamamlamıştım,alt yapım olduğundan girdiğim yarışı tamamlamakta  zorlanmıyordum.Sağlam finisher :- )…fakat  her zaman daha iyisi ve beni düzene sokması için ! ! uzun süredir bilgisine danıştığım ve güvendiğim Aysen Solak ile çalışmaya başladık.

İnsan kendini bir coacha emanet edince gerçekten rahat ediyor :- ) #coachcomfort

L’Échappée Belle  Ultra Trail yarışında üç ayrı parkur var..144km,85km,57km,yarış Fransa’da geçiyor.

-144km parkuru 11.100+ eg

-85km parkuru  6050+ eg

-57km parkuru 4100+ eg

Parkur Seçimim-57k,4100 +eg

Yoğun çalışma tempomla şekillenen antrenman düzenim,antrenmanlara ayırdığım haftalık toplam saati gözönüne alarak km ve eg si daha fazla olan  bir parkura kayıt olmam daha fazla yürüme ve daha az koşma olarak sonuçlanacaktı…katılayım,kosayım,bitireyim çok fazla hırpalanmadan sezona devam edeyim kafası ile 57km parkuruna kayıt oldum.Oldukça doğru bir karar olduğunu yarışı tamamlayınca da kanaat getirdim.

Her yeni katıldığımız yarış yeni heyecan, yeni riskler demekti…Daha önce katıldığınız bir yarışı tekrar koşmak ise büyük konfordu.

Yarışda her parkurun start noktası farklıydı;fakat yarış kiti dağıtımı Fransa’nın Aiguebelle kasabasında yapılıyordu.Benim yarışacağım 57k parkurunun startı 1 eylül tarihinde idi.10 ağustos tarihinde iş yerinde yıllık izne çıkmıştım.İlk başta Türkiye’nin güzide beldelerinde dolaştım, antrenmanlarımı ihmal etmemeye çalıştım sonrasında yarışa bir hafta kala Fransa Paris’e geçtim.Paris’de turistlik dolaşmalarda oldukça yoruldum.Her gün, gün içinde 10km yürüyüp, sabahda erkenden kalkıp 10km  koşu antrenmanı yapıyordum ve yarışa 3 gün kala  sol dizimin dış tarafında ciddi bir ağrı oldu :/ (coach senden bağımsız gelişti bu kısımlar) Hemen o bölgeye kinesio yaptım ve hareketliliğimi olabildiğince minimuma çektim.

372f33a0-d814-4689-88aa-c2c075c74dd3

Aiguebelle’ye ulaşmam zor olmadı.Paris’den 30 ağustos tarihinde ayrıldım.Paris-Lyon-Aiguebelle güzergahını 2 trenle aldım.

thumbnail_IMG_0373

Yarışa Oğuzhan Öztürk (57k),Mevlüt Kabadayı(57k) ve İrem Meri (144k),İsmail Eren(144k) de kayıtlıydı.İsmail  yaşadığı bir terslikten ötürü yarışa katılamadı. (üzgünüm dostum)

Fransa Paris’te bulunduğum süre boyunca hava genelinde serin idi,Aiguebelle’de de 29 ağustos akşamı fırtına çıktığı haberini İrem’den almıştım.İrem hepimizden önce yarış alanına varmıştı.

Kalınacak yer için de Aiguebelle’ye 15km uzaklıkta hostel ayarlamıştım ve buraya  taksi ile gelebilirim diye planlamıştım;fakat Aiguebelle’ye vardığımda ulaşımı kolaylıkla çözemeyeceğimi gördüm.Küçük bir kasaba idi ve ulaşım sadece buraya tren ile sağlanıyordu.Kaldığım hostelden buraya ulaşmak neredeyse bir saatimi alacaktı.Bu çok da makul değildi.

Hemen b planına geçtim :- ) Organizasyon sporcular için çadır alanı ayırmıştı,çadırım yanımda yoktu :- )

Hemen c planına koştum. Organizasyon kapalı spor salonunu sporcular için ayırmıştı,spor salonu sıcaktı,sedir atılmıştı tam bana göreydi :- ) uyku tulumum da  yanımda yoktu;fakat sorun olmaz diye düşündüm…

thumbnail_IMG_0388

30 Ağustos Aiguebelle,

Aiguebelle’ye vardım,ilk işim yarış kitimi almak oldu.Ardından çantamı spor salonuna bıraktım.Çevreyi turladım oldukça küçük,yeşilin içinde sakin bir kasabaydı.

thumbnail_IMG_0383

thumbnail_IMG_0384

144km koşucuları 31 Ağustos günü , 85km ve 57km koşucuları 1 Eylül günü start alacaktı.Benim  varmamdan birkaç saat sonra Oğuzhan ve Mevlüt de yarış alanına varmıştı.Türkiye ekibi tamamlanmıştı,geriye sadece koşmak kalmıştı :- )

30 ağustos günü oldukça yorgun olduğumdan spor salonunda dinlenerek vakit geçirdim.Sedire uzandım,eur çılgın seviyelerde olduğundan her zaman ki gibi marketten atıştırmalık bir şeyler almıştım.Bir taraftan atıştırıyor bir taraftan da müzik,sosyal medya, bolbol hikaye paylaşımı yapıyordum :P…Bizim yarışımızla aynı zaman diliminde UTMB yarışı da koşulacaktı,oradaki arkadaşlarımı da takip etmeye çalışıyordum.Bayağı yoğundum anlayacağınız :- )

Erken bir vakitte uykuyu daldım,gün içinde oldukça sıcak olan spor salonu ilerleyen saatlerde oldukça soğumuştu üstümde bir şey yoktu  kıyafetlerim ile uzanmıştım,çok üşüdüm…

Isınmak için beni ısıtıcak güzel şeyler düşünmeye çalıştım İrem’in yarış için spor salonundan ayrılması gibi :- )

Ve en sonunda İrem saat 03.00 am gibi  sporcuları yarışın başlangıç noktasına götürecek araçlara binerek uzaklaştı….

31 Ağustos Aiguebelle Yeniden Doğuş,

Saatlerce donan ben İrem’in uyku tulumuna yerleşmiştim nasıl bir mutluluk anlatamam.Dizimdeki ağrı devam ediyordu bir de üstüne grip olur isem şahane olacaktı :- )

Not:Geç vakitte spor salonuna battaniye getirmişler sabah farkettik…

thumbnail_IMG_0427

31 ağustos günü de aynı şekilde devam ettim…. yattığım yerde beslenme,müzik,sosyal medyayı takip etme….Dizim dinlendiğimden daha iyi durumdaydı…

1 Ağustos Aiguebelle’den Ayrılış Allevard’a Varış,

1 Ağustos sabahı yarışın start noktası olan Allevard kasabasına organizasyonun araçları ile vardık.Yurtdısında katıldığım çoğu yarışda olduğu gibi bu yarışta da start noktasında  karnaval havası hakimdi.Tabii ki biz Türkler hızlıca ortama adapte olduk :- ) Ayrıca kit alımı da Allevard’da halen devam ediyordu.

thumbnail_IMG_0449

thumbnail_IMG_0450

1 Ağustos saat 09.00am 57km Yarışçıları Start

Saat 09.00am Allevard’da start aldık.

57km,4100+eg lik yarışımız başlamıştı.Üniversite sınavlarına giriyormuşum heyecanı her zaman ki gibi benleydi  ve cutoff a girecekmişim telaşıyla yarışlara başlıyordum;ancak yarışın 10.km’sine geldiğimde sakinleşmiştim.

Yarışın ilk 10 km’sinde tırmanış vardı hiç durmadan yükseliyorduk,rakım arttıkça doğa daha da güzelleşiyordu.Rakımı yüksek olan diğer yarışlarda olduğu gibi yükseldikçe hava serinlemiş ve ortama iyicene sis hakim olmuştu.Yarışın 10.km sine kadar tam konsantre tırmanış yaptım,su tüketimim hava serin olduğundan fazla olmadı,sadece olips şekeri ile yarışın ilk cp noktasına vardım.Bu ilk 10km arazi yapısı açısından daha rahat gidebileceğiniz bir zemine sahipti.Bu noktaya kadar kıyafet olarak tsirt ve kollukla gelmiştim;fakat kontrol noktasında ceketimi giymeyi planladım.

thumbnail_GPTempDownload

thumbnail_GPTempDownload (1)

10.km’deki ilk kontrol noktasına  vardığımda yanımda gıda olarak çok fazla bir şey almadığımdan(yazının sonunda detayları belirteceğim) hemen beslenmeye başladım.Sıcak noodle vardı ve hava soğuk olduğundan çok iyi gelmişti.İki kap noodle yedim.Cp’de iyicene beslendikten sonra cebime kuruyemişleri atıp,elime de bir muz alarak ilk cp’den ayrıldım,sanırım 10dk kadar cp’de kalmıstım.

10.km’den sonra keyfim yerine gelmişti telaşım azalmış,doğayla daha da bütünleşip, ruhen dinginleşmiştim.

Parkurun 2.kontrol noktası 26km idi.İlk cp’den sonra parkur tamamiyle değişmişti oldukça dik eğimli çıkışlar aynı şekilde oldukça dik eğimli inişler,çoğunlukla single trackler,solumuz boşlukta kalacak şekilde tehlikeli geçiş noktaları(bu noktalarda halatta kullanılmamıştı) irili ufaklı kayalık bir zeminde koşmaya çalışıyordum.Yarıştan bir gün önce oldukça çok yağmur yağdığından kayaların üstü kaygan idi.Dik eğimli çıkışlar vakit aldığından inişlerde olabildiğince hızlı inmeye çalışıyordum.Bu inişlerde 2 defa düştüm,fakat bir sorun yoktu çamura bulandım biraz.1.cp ve 2.cp arası mesafe fazlaydı ve suyumun tükendiği noktada organizasyonun belirttiği noktadan doğal kaynak suyu doldurduk,tüm detaylar düşünülmüştü ve parkurdaki işaretlemeler ise kusursuzdu.

26.km’deki ikinci cp’ye geldiğimde biraz yorulmuştum kayalık single track bir rotada ilerlediğimden ayağım ayakkabının içinde sağdan sola çok fazla kaymıstı bu da sürtünmenin fazla olmasıyla birlikte sol topuğumda su toplaması yapmıştı.Neyse bunlar önemli olmayan ufak detaylardı. 2.cp’de de bu sefer sıcak mercimekli noodle yedim,iki kap.Portakal,limon,kuruyemiş,cola ne var ise tükettim.Beslendikten sonra kendimi daha iyi hissetim.Cp’den çıkarkende elime atıştırmalık bir şeyler aldım.Diğer cp 44.km’de olduğundan üstümde sırılsıklam olan tsirt ümü çıkartıp uzun kollu içliğe geçtim.Yarışta cp sayısı az ve aralarındaki mesafe oldukça fazlaydı;fakat hiç bir şekilde susuz kalmadım rotanın belli noktalarda doğal kaynak suyuna vardı.

thumbnail_GPTempDownload (2)

thumbnail_GPTempDownload (3)

26.km cp’sinde 15 veya 20 dk kaldım.Buradan ayrıldıktan sonra dik eğimli bir çıkıştan sonra dik eğimli inişler başlamıştı.Hızlı iniş yapayım derken kayanın üstünde kayıp belimi kayaya çarptım şanslıyım ki kafamı kolladım :/ Hiçbir yarısta bu kadar kötü düşmemiştim.Kalktım hemen belime dokundum biran kanadığını düşündüm bir şey yoktu;fakat adım attıkca acıyordu.Bu kaza yarışın 30.km’sinde olmustu tam da yarısında biraz toparlanmak için yürüdüm.Sonrasında 44.km’deki son cp’ye kadar hızımı azaltmak zorunda kaldım,ne zaman hızlansam ağrım artıyordu.Bu şekilde 44.km’deki kontrol noktasına geldim.Kontrol noktasında sağlık uzmanlarına belimi gösterebilirdim ama vakit kaybetmek istemedim ve hava da kararmak üzere olduğundan beslenip,kafa fenerimi takıp yola koyuldum.Ağrım vardı ama bir şekilde ilerliyordum.Açıkcası son cp’den sonra belimi falan sallamadan hızımı iyicene arttırdım artık finishi görmek ve o çanı çalmak istiyodum.

Karanlıkta koştum koştum ve finishe girip çanı çaldım,öptüm duygusal anlar :- )

484f1448-6eed-4636-bf7b-a4516a70da8d

L’Échappée Belle  Ultra Trail yarışı doğası ve parkur olarak muhteşem.Yarışta organizasyon çok iyi iş çıkarmış,büyük emek var.İşaretlemeler şahane bir kez saatimdeki yüklediğim rotaya bakmadım.Parkur oldukça teknik(sponsor dynafit dikkat :- ) şuana kadar koştuğum en sert ve zorlu parkurdu.Zoru severim diyorsanız kesinlikle tavsiye ederim.

Yarışa katılma cesaretini gösteren ve bu macerayı benle paylaşan tüm arkadaşlarımı teşekkür ve tebrik ederim.(İrem Meri,Oğuzhan Öztürk,Mevlüt Kabadayı)

Suunto Ambit3 Peak Verisi:

Distance:58.93k

Elevation gain:4371m

Time:14.59

Beslenme:

Çantamda 1 paket olips şeker,1 adet Gu energy gel,1 adet tadım sportif bar vardı.Enerji jelini son 10km kullandım.Cp’lerden beslendim.

Kıyafet:

Salomon tsirt,Salomon kolluk,X-bionic Tight,Compressport Calf,Hokaoneone SpeedGoat2 ayakkabı,Montane Jacket,Salomon Şapka,Salomon Slab 12l Çanta,Columbia içlik,The North Face Eldiven,Fizan Baton,Led Lenser Mh10 kafafeneri

Evet sıradaki 😉

Kılıçkaya Dağı Akbaba Zirvesi Erzincan

15-17.12.2017 Kılıçkaya Dağı Akbaba Zirve Tırmanışı Erzincan
Başlangıç İrtifası : 1950 metre
Günlük Alınan İrtifa : 1500 metre
Çıkılan Yükseklik : 3450 metre
Yürüyüş Mesafesi : 13 km ( Gidiş – Geliş )
Faaliyet Süresi : 10 saat

Trekking Time faaliyetidir.

Katılımcılar:

Uzay Çelik,Mehpare Ertekin Ersöz,Züleyha,Yusuf Erdoğan,Erdem Kılıç,Alper Özgür,Timuçin Yusumut,Dilek Özgürel

Bu keyifli faaliyet için herkese sonsuz teşekkürler,

Dağlara özlem hiç bitmiyor..

DCIM100GOPROGOPR1512.

DCIM100GOPROGOPR1526.

DCIM100GOPROGOPR1548.

DCIM100GOPROGOPR1522.

IMG_5345IMG_5325

IMG_5320

IMG_5273IMG_5312

IMG_5304

IMG_5355

DCIM100GOPROGOPR1550.

IMG_5358

Keşfetmeye devam ;- )

 

 

 

 

Pirin Ultra-Run Like No Other Yarış Raporu

22 Eylül 2017

 

Bulgaristan Bansko Pirin Ulusal Parkında,saat 06.00 am’de başlayan 70km 4500m + yükseklik kazanımlı maksimum süre 30 saat olan parkuru,14 saat,47.km 3000m+ yükseklik kazandıktan sonra,son cp’den bir önceki cp’de yarıştan çekilme kararı aldık.

Elbette bizlerin de eksiklikleri olmuştur..

Fakat hiçbir sağlık problemi yaşamadan yarışdan çekilmek oldukça  kötü bir hissiyat.

Öğleden sonra  üçünçü zirve olan 2300m’lerde  sıcaklığın sıfırın altına inmesi,organizasyona ait işaretlemenin(reflektifli flagler) hiç olmaması(kayalar ve ağaçlarda trekking parkurunun silik ve reflektifli olmayan işaretlemeleri mevcuttu) son zirve  olan 2600m’lere varışımız geceyarısını bulacağından, gün ışığında bile ekipmanlarımızın yetersiz kalması bizlere bu kararı aldırttı.

Parkuru bu doğallığı ile kabul ediyorum,gelecek sene eksiklerimi tamamlayarak tekrar orada olacağım..

Not:Raporum çok kısa;fakat bana hissettirdikleri oldukça fazla,daha detaylı yarış raporu için,

http://ismaiileren.blogspot.com.tr/2017/09/pirin-ultra-2017-70k-bulgaristan-yarm.html?m=1

IMG_3751

DCIM100GOPROGOPR1493.

DCIM100GOPROGOPR1417.DCIM100GOPROGOPR1457.DCIM100GOPROGOPR1463.

DCIM100GOPROGOPR1491.

DCIM100GOPROGOPR1437.

Tekrar Görüşmek Üzere,

Zagori Mountain Running Yarış Raporu

Hayatta her şey planladığın gibi gitmiyor….

Zugspitze Ultra Trail yarışına Almanya ile yaşadığım diplomatik sıkıntıdan ötürü gidememiştim :- )  Sonrasında bazı şeyler yoluna girse de,bu sefer de ben vazgeçmiştim yarışa gitmekten…(schengen geçikti..)

Yarışlara hazırlanmak  için disiplinli bir şekilde  antrenmanlar yapıyorsun ve yarışda bu enerjiyi sahaya bırakıyorsun.Yurtdışı yarışlar için ise  ciddi bir hazırlık süreci oluyor planlamada hiçbir detayı atlamaman gerekiyor.Almanya’da yaşadığım bu terslikten ötürü Erciyes Ultra Sky Trail yarışından hemen sonra bir yarış daha planladım.Kısa zaman aralığında arka arkaya 2 adet sert yarışa girmem hem kendimi hazır hissetmem hem de biraz da Almanya yarışına katılamamanın verdiği kırgınlık da vardı :- ) Erciyes raporuna bunları aktarmamıştım daha yeni yeni paylaşıyorum sizlerle de..

Zagori Mountain Running yarışı ile tanışmam ise farklı bir şekilde gelişti.Mahmut Yavuz Romanya’da başarılı bir şekilde tamamladığım Transylavania yarışını tebrik için aramıştı sağolsun…o arada yeni hedef ne diye sormuştum kendisine,o da bana bu yarıştan bahsetti.Yarışın sitesine baktım,  muhteşem görsellik ve doğasından etkilenmemek elde değildi… ben de bu coğrafyada koşmalıydım..Yarış Erciyes Ultra Sky Trail yarışından iki hafta sonraydı ve benim için uygundu..Hırvatistan yarışında tanıştığım ve Romanya yarışında tüm planlamayı birlikte yaptığım İsmaiil Eren dostuma bu yarıştan bahsettim o da ekibe böylece dahil olmuştu.

TeamBlue

Gökyüzünün mavisine,dağlarda koşmayı seven,farklı coğrafyaları arşınlamak isteyen,asla mızmızlanmayan :- ) TeamBlue doğdu.Umarım yurtiçi ve yurtdışında,single veya takım yarışlarında  start çizgisinde yerimizi alırız.

Zagori Mountain Running yarışının ana sponsoru The North Face idi.Yarışda 10km,21km,44km,80km olmak üzere dört farklı etap var.Yarış Tsepelovo köyünde başlıyor burası Yunanistanın batısında Arnuvatlığa yakın Zagoria Bölgesinde.Her taraf yeşil ve kayalık ben bu bölgenin doğasını çok sevdim.

IMG_1645

IMG_1660

img_1698.jpg

Erciyes Ultra Sky Trail yarışından  2 hafta sonra gerçekleşecek bu yarışın 44km’lik etabı benim için en uygun olanıydı.Zaten 2017’de yaptığım antrenmanları değerlendirirsem yükseklik kazanımı fazla olan,orta mesafe ultralar benim için uygundu ama bu ultraları kısa zaman aralıklarında koşabilecek kondisyona erişmiştim.

44km etabı ise 22 temmuz sabahı saat 06.00’da start alacaktık.Ve bu yarış için de İsmaiil ile organize olduk.Yarışa kısa zaman aralığı kalmış iken kayıt olunca açıkcası yarış alanına yakın uygun fiyatta konaklayacak yer bulmamız zor oldu.Kalmak için bulduğumuz yer,yarış alanına 40km mesafedeydi.Uçak biletleri de pahalı olduğundan ulaşım için otobüsü tercih ettik.Otobüs 20 temmuzda saat 22.00 de hareket ediyordu.İndiğimizde de kiraladığımız araç ile konaklayacağımız yere geçecektik.

Otobüs yolculuğumuz sınırda geçişimiz oldukça fazla vakit aldığından uzadı.12 saatlik bir otobüs yolculuğundan sonra Selanik’e vardık.Ardından kiraladığımız araç ile konaklayacağımız yere geçmek için yola koyulduk.Selanikten konaklayacağımız yere 400km kadar bir mesafe vardı.Araçı bir İsmaiil bir ben kullandım.Mesafe oldukça fazlaydı,düşüş yaşadığımızda yer değiştiriyorduk.Yine muhteşem bir doğada yol alıyorduk.Konaklayacağımız yere varmak için 16 saat yol yapmıştık ve yarıştan bir gün önce aslında oldukça ultra geçmişti.

Eşyaları konaklayacağımız yere bıraktıktan sonra yarış kitlerimizi almak için yarış alanına geçtik.Burada Mahmut Yavuz ve Orçun ile biraraya geldik.Yani yarışa katılan toplamda 4 Türk’dük.Saat 18.30’da yarış brifingi vardı;fakat o kadar yorgundum ki brifinge katılmadık ve dinlenmek için konaklayacağımız yere geçtik.Saat sabah 06.00’da start alacaktık ve yarış öncesi 16 saat yol yapmıştık,fazlasıyla hırpalanmıştık.Ertesi gün açıkcası uyumak istiyordum,yarışmak istemiyordum çok yorulmuştum.

IMG_1675

22 Temmuz 2017

Neyse  alarm çaldı,zorla saat 03.45 de kalktım gerçekten keyifsizdim;çünkü dinlenememiştim.Hızlıca kahvaltımızı yaptık.Kaldığımız yerden yarış alanına 40km yolumuz olduğundan vakitlice yola çıktık.Ziviri karanlıkta yol alıyorduk.Yol çok virajlı ve dardı.Yarış bölgesine yaklaştıkça araç sayısı arttı.Yarışa katılım toplamda 700’ün üzerindeydi.

DCIM100GOPROGOPR1261.

Saat 06.00 am

Saat 06.00’da 44km +2600eg lik yarış için start çizgisinde yerimizi alıyoruz.Oldukça kalabalık ve katılım çok fazla.

Cultural Services

Hafif karanlıkta başlıyoruz.Başlangıçta single track yükseliyorsunuz.Yükseldikçe manzara şahane etrafınızda dronlar uçuşuyor  :- ) Kalabalığın arasında atak yapıp hızlıca sıyrılıyorum single tracklerde,katılımda çok fazla olunca çıkışlarda kuyruk oluyor bu da benim için can sıkıcı.Yarışın ilk 23km’isene  kadar çıkışlar çok fazla değil oldukça güzel manzaralar eşliğinde keyifle yol alıyorsun.Rakım 1300m’ye kadar çıkıyor ve 750m ‘ere kadar iniyor.Ve koştuğunuz yerler nispeten gölgelik alanlardan geçiyorsunuz.23.km ye kadar cp lerin hepsinde sadece su takviyesi var.Yarışlarda beslenmeyi seven arkadaşlara duyrulur üzgünüm :- ) 23.km’ye kadar çok keyifli bir şekilde yol aldım.Parkur taşlık, irili ufaklı bazı bölgelerde büyük kayalık diyebiliriz.Tüm cp’lerin hepsinde su takviyesi aldım, gölgeden yol alıyorduk ama çok sıcaktı.

Cultural Services

Daha önce yarışın sitesinden yükseklik kazanımı,cp noktalarını detaylı bir şekilde incelemiştim.Yarış 23.km’den sonra olabildiğince zorlaşıyordu,yarışdaki tüm yükseklik kazanımı nerdeyse bu son kısımda idi.

23.km deki ana cp’ye beklediğimden daha iyi bir vakitte geldim.Burası ana cp idi,burada beslenmemizi yapacaktık.Cp masasında ilk başta hemen karpuza elim gitti sonra cola ve tuzlu gıdalarla beslendim.Sıcaktan ve gölgeden gittiğimizden ötürü sırılsıklandım.Bu cp’de 10dk kadar vakit geçirdim,yedim,içtim hatta colayı sanırım yine fazla kaçırdım.10dk bir moladan sonra cp’yi terk ettim.

Cultural Services

Cultural Services

Bu yarışı 2 kısma ayırabiliriz 23.km’ye kadar 1.kısım,23.km’den sonra 2.kısım.23.km’ye kadar olabildiğince cp’ye erken ulaşmaya bakın derim;çünkü 23.km’den sonraki  kısım çok zor,teknik ve 40 derecenin üstünde bir sıcaklıkta güneşde yol alıyorsunuz.23.km’den sonra ciddi bir çıkış vardı ve 700m’lik rakımdan,2000m’lik rakıma çıkacaktık.Erciyes Ultra Sky Trailde de uzunca bir süre güneş ile birlikte koşmuştum,sıcak insanı çok yoruyordu.Yunanistandaki sıcak ise Erciyesdeki sıcaklıktan fazlaydı.23.km’den sonra çıkışa tam konsantre hızlıca yol almaya başladım.Yükseldikçe yolumuzdaki çeşmelerden su dolduruyorduk.Yanımda taşıdığım 1L’lik su yetersiz kalıyordu.

DCIM100GOPROGOPR1273.IMG_1763

Yine su doldurduğum bir esnada koşuculardan birisi bana Usa’den mi yarışa katılıyorsunuz diye sordu ben de Türkiyeden geldiğimi belirttim :- ) Bana Türkiyedeki kosucu arkadaşından bahsetti ve tanıyıp tanımadığımı sordu ben de ismen kendisini bildiğimi söyledim.Bir iki türkçe kelime söyledi,ben de birkaç tane türkçe yeni kelime öğrettim kendisine :- )

Yiannis Tsavdaridis’e çektiği fotoğraflar için ayrıca buradan da teşekkür ederim.Yarışların en güzel yanları öncelikle yeni dostluklar..sonrasında yeni coğrafyalar ve keşfetmek….

IMG_1766

Yarış öncesi kafamda koşu için bir plan yapmıştım.Yarışın 23.km’sinden sonra tamamiyle yüzümüzü güneşe dönmüştük,çok sıcaktı ve parkurunda olabildiğince  teknikleşmesinden ötürü hızım yavaşlamıştı.Parkur tamamiyle single track olmuştu ve sağ tarafınız  hep boşluktaydı,uçurumdu bu şekilde koşuyorduk.Bazen oldukça tehlikeli noktalarda halat koymuşlardı soldan destek alıyordunuz, yanlış bir adım ile uçurumdan yuvarlanabilirdiniz.Ama şöyle dönüp bir manzaraya bakınca gerçekten çok mutlu oluyordunuz.

DCIM100GOPROGOPR1280.

Parkurda olabildiğince yükselmiştik,2300m’lerdeydik,yükseklerdeki sessizliği seviyorum.Sessizlik içinde yol alır iken arkamdan gerçekten hızlı bir şekilde yaklaşan bir cisim  bu  sessizliği bozmuştu :- ) İlk önce ne kadar hızlı koşuyor diye düşündüm; sonrasında hemen dönüp baktım ve bir atın bana doğru hızlıca yaklaştığını gördüm :- ) Yabani bir attı hemen kenara çekildim ve ona yol verdim uzun bir  süre koşucularla birlikte yol aldı sonrasında hayvan bu tempoya ve sıcağa dayanamadı, küçük bir su birikintisinde bizi takip etmeyi bıraktı…

DCIM100GOPROGOPR1284.

33.km’deki cp noktasına geldğimde hemen beslenmemi yaptım,sıcak çok yoruyordu ve güneşde yol almaktan çok sıkılmıştım.40.km de ise tekrardan bir su noktası vardı.Artık iyicene hızlanmıştım en kısa sürede finish çizgisine varmak istiyordum.

Her yarışta olduğu gibi bu yarıştada hem kendinizi motive etmek hem de hızlanmak için tavşanlar belirleyebilirsiniz.Bu sefer ama sanırım tavşan ben olmuştum : – ) Arkamda olan koşucu bayanlardan birisi sanırım beni tavşan yapmıştı :- ) ben ne zaman kendisini geçsem olabildiğince hızlı bir şekilde koşarak beni geçiyordu,aradaki mesafeyi açtıktan sonra yürüyüşe geçiyordu sonra ben gidip yine geçiyordum bu oyun 7km kadar sürdü :- ) 35.km den sonra ise hızımı iyicene arttırarak bu oyuna bir son verdim…

40.km’deki su noktasına geldiğimde ise içimden artık parkur bitti diyordum;fakat bu su noktasına geldiğimde görünürde medeniyete dair hiçbir şey yoktu,halen dağın başındaydık…bir an çok üzüldüm ve yarış bir türlü bitmiyor diye sıkılmaya başlamıştım.Bu moral bozukluğunu destekleyen en büyük etken ise  havanın çok sıcak olmasıydı.Bir ara hatta gözlerim doldu :- ) Su noktasından bir karpuz dilimi alıp yola koyuldum.Karpuz dilimi  az da olsa keyfimi yerine getirmişti :- )

Son kısmın zorluğunu size tarif edemem..Tamamiyle teknik inişler başlamıştı,ufak 1 yanlış adım ile  uçurumdan uçup gidebilirdiniz …Yarışın bitmesi telaşı içindeyken genelde herkesin yaptı hataya düştüm çok hızlıydım,ama hemen kendimi dizginledim ve hızımı yavaşlattım hiç durmadan ful konsantre inişe geçmiştim ve 44.km’ye geldiğimde finish alanını görebiliyordum;müzik sesi ve alkışlar geliyordu,fakat o kadar uzak gözüküyordu ki ve biz olabildiğince yüksekdeydik..

Teknik inişi tamamladıktan  sonra Tsepelovo’da köyüne giriş yaptım,başladığım noktaya dönmüştüm.Cafelerde insanlar oturuyordu ve herkes alkışlıyordu çok keyifli bir ortamdı herkes bu yarışı sahiplenmişti ve ilgi çok büyüktü.

Ve finih çizgisinden geçtim bu nasıl büyük bir mutluluktur :- )

Cultural Services

İsmaiil ile parkurda hiç karşılaşmadık ya önümde ya da arkamdaydı finish çizgisinden geçtikten sonra alanda İsmaiil’i gördüm.

Hemen TeamBlue fotoğrafı aldık..

IMG_1715

IMG_1713

Yarışı özet bir şekilde değerlendirirsem oldukça zorlu ve teknik bir yarıştı.Yarışın nerdeyse 40km’si  single track ve sağ tarafınız hep uçurum.Ben parkurdan çok keyif aldım.Organizasyonunda sponsoru The North Face gayet başarılı.Gelecek sene 80km parkurunu yarış listeme dahil edebilirim.

Suunto Ambit 3 Peak Verileri

Distance:45,24km

Elevation gain:2725m

Kullanılan Malzemeler/Yiyecek:

Salomon Tsirt,Salomon 5l bag,Hoka One  One  Speed Goat Ayakkabı,Fizan Baton,Compressport Calf,The north face şapka.

Yanıma yiyecek almadım,2 adet cp noktasında  23km ve 33km deki cp’lerde beslenmemi yaptım.

Nerede yeni maceramız ;- )

 

 

 

 

Erciyes Ultra Sky Trail Yarış Raporu

Erciyes Ultra Sky Trail Organizasyonunda 4 farklı parkur seçeneği var,

1.Vertical Kilometer(VK):4.5km,+1000m…3350m irtifaya çıkıyorsunuz.

2.Trail Run:24k,+1432m

3.Erciyes Ultra Sky Trail:64km,+3200

4.12k Trail

İlk kez 2016 senesinde  düzenlenen bu yarışa İsviçre’de Trail Verbier-St Bernard yarışında koştuğumdan kaçırmıştım, çok da üzülmüştüm.(blogda yarış raporuna göz gezdirebilirsiniz).2017 Mayıs ayında  İznik Ultra Dağ Maratonunda 50k koşmuştum.Bu yarış Romanya’da oldukça zorlu Transylvania100k yarışı için antrenmandı.Transylvania Yarışı da Erciyes Ultra Sky Trail için antrenmandı :- ) Bu liste böyle gider….

Erciyes Ultra Sky Trail 64k parkuru  3917 metre yüksekliğindeki Erciyes Dağının eteklerinde  koşulan bir yarış.Aslında VK yarışını da çok koşmak istiyordum ama 2 gün üst  üste zorlu iki yarış için antrenmanım yeterli olmadığından sadece 64k parkuruna yazılmıştım.

6 Temmuz 2017

İş yerinden 2 gün izin aldım ;- ) Yarış alt 2500m-2600m rakımlarında geçtiğinden erkenden gidip aklimite olmam gerekiyordu.6 Temmuzda Kayseriye vardım ve organizasyonun servisiyle yarış noktasına(Erciyes Kayak Merkezi) ulaştım.Bulunduğumuz yerin rakımı bile 2200m idi. İlk gün hem yol yorgunu olmam hem de rakımın yüksek olması bünyemi zorladı.Teleferiğe bindim,2600 rakımına çıktım ve burada biraz turladım.Sonra tekrar merkeze indim.Çok açtım,Develi’de Cıvık ye dediler yedim :- )

7 Temmuz 2017

Ertesi gün daha iyi hissediyordum, dinlenmiş durumdaydım.Kahvaltıdan sonra hemen dışarı çıktım ve 2800 rakımını yürüyerek ulaştım.Burada manzara harika,bolbol fotoğraf çektim.Dünkü cıvık ağır gelmiş durumda zaten gelmeden once de midem kötüydü,yarış öncesi bu beni korkutuyor.Sıkı bir kahvaltıdan sonra dışardan bir şey yememe kararı aldım.Yarışda midemin daha da kötü olmasını istemiyordum.

Akşam brifinge katıldım.Atil Ulaş parkurlarla ilgili bilgi verdi.Zaten çok zor bi yarış olacağını biliyorum Erciyes’desin,rakım yüksek,zemin sert,coğrafyası zorlu! Brifingde yarışın en sıkıntı kısımlarının neresi olacağına odaklanıyorum ve kaçıncı km’sinde bu zor kısma gireceğime.19k da single track bir çıkıştan bahsediliyor,burada 25k koşanlar 60k parkurunda koşanlara öncelik verilmesi rica ediliyor.(25k yarışcıları parkurun tersinden geliyor bize göre).Bir de son  10k kadarlık kısımda ,1000m yükseklik kazanımı olduğundan ve bu kısmın oldukça zor olduğundan bahsediliyor,şaka ile karışık yarışımız  aslında şimdi başlıyor lafı geçiyor.Daha önce  başlarda  veya sonlara doğru ciddi yükseklik kazanımı ile son bulan veya başlayan katıldığım ve tamamladığım yarışlar olmuştu.1000m kısmı gözümü korkutmuyor ama ne kadar zor olabilir,merak içindeyim.Geçen sene katılan ve 60k parkurunu tamamlayan kişilerinde yarış raporlarında bu kısmın oldukça zor olduğundan bahsediliyor.

Saat 06.00am de start alacağımızdan erkenden yatıyorum kafamda sadece son 10k ve midem,midemin bende yarattığı korkular var …

File 16.07.2017 15 08 49

File 16.07.2017 15 09 34

File 16.07.2017 15 09 52

File 16.07.2017 15 10 55

8 Temmuz 2017

Ve yarış gunu…. rakım yüksek olduğundan rüzgar oldukça soğuk esiyor,saat 06.00 am de start alanında yerimizi alıyoruz.Heyecanlıyım…

File 16.07.2017 15 13 11

File 16.07.2017 15 13 01

1 litre su ile başlıyorum ama yanımda ek olarak salomonun 450cc’lik soft flask’i de var.Geçen sene katılan arkadaşlardan 60k parkurunda su konusunda sıkıntı yaşadıklarını biliyorum;ama bu sene organizasyon su noktalarına +1 ekleme daha yaparak bunu telafi etmiş durumda.İlk su noktası 5k’da idi.Burada elime 500cc’lik su alarak devam ediyorum.

İlk cp 13.k’da idi.Şu ana kadar katıldığım tüm yarışlarda 10k’dan sonra açılan bir sporcuyum.Açılmaktan kastım kasların ısınması,heyecanın dinginleşmesi,doğayla,parkurla bütünleşme gb lerinden.İlk cp’ye kadar stabil traktör yolundan yükseliyorsunuz.831m’lik bir tırmanış var;fakat zemin rahat,koşturuyor insanı.Yarışda ilk cp’den  son cp’ye kadar hep aklımda son 10k var.Son 10k çok zor diyerek tüm cp’lere cutoff sürelerinden fazlasıyla erken girmem gerektiğini biliyorum,son kısma yeterli zaman ve güç bırakmalıyım diye kafamda planlıyorum.

İlk cp’ye varıyorum ve yarışın bundan sonra büyük kısmında zemin çok sert! İrili ufaklı taşlar,büyük kayalar var ve yabani dikenli otlar her yerde.Koşturmuyor ve sürtünme ayakda çok fazla.Yarışın işaretlemeleri başarılı kırmızı/beyaz flag ya da kayaların üzerinde kırmızı/beyaz boyalar göreceksiniz.Bu tarz bi yarışa giriyorsanız girmeden önce parkurun rotasını gps’li saatinize yüklemenizi tavsiye ederim.Ben yarışın başından sonuna kadar saatimdeki rotayı da kontrol ederek devam ettim,ufak tefek sapmalar dışında ciddi bir kaybolma yaşamadım.Zaten düşününce rakım yüksek,sıcak çok fazla ve bir de kaybolma yaşarsanız olabildiğince can sıkıcı olur.

Rota üzerinde 2 veya 3 yerde çoban sürüleri ile karşılatık,buradaki köpekler oldukça vahşi dikkat etmekte fayda var :- ) Yörenin halkı çok içten ve samimi,koşarken keçi sütü verelim,yufka arası helva teklifleri çok geldi sağolsunlar :- )

File 16.07.2017 15 12 43

File 16.07.2017 15 11 17

1.cp’den sonra cp’lerden geçiş sürelerimi kafamda revize etmek zorunda kaldım,çünkü zemin oldukça sertti ve 2.cp(24.3k) ve 3.cp(38.6k) ye kendimce planladığım ortalama vakitlerde geçtim.

Bu yarışın ben de ayrı bir yeri var.Bu coğrafyada koşmak çok istiyordum.Erciyes Dağının eteklerini koşuyorsunuz,dağ bütün ihtişamıyla ortanızda,rakım yüksek,öle yükselip inmiyorsunuz,parkurda rakım çoğunlukla 2400-2500m’lerde geçiyor.

Fakat bu yarışda beklediğim gibi 10k’dan sonra açılamadım.40k’ya kadar bacaklarımın hakimiyeti bende değildi.Sanki bacaklarım, ruhum ve bedenimden ayrı koşuyordu.Bunda midemin de kötü olmasının etken olduğunu düşünüyorum, cp’lerde beslenmemi de minimuma indirmiştim.Yine de yarıştaydım,devam ediyordum..

3.cp’ye vardığımda yani 38.6k’da Savaş Gündüz  görevliydi.Cp’de bana uygun yiyecekleri tükettikten sonra(ekmek arası peynir çok iyi gelmişti sağol Savaş) hemen en zorlu son 10k muhabbetini açtım :- ) Savaş son kısımda 10k mesafesinde 16tane dere yatağına iniş ve çıkış olduğunu söyledi,bunlardan 3 tanesi oldukça derindi.Son 4k’da ise stabil traktör yoluna çıkacağımızı belirtti.

File 16.07.2017 15 38 59

3.cp’den çıktıktan sonra.4.cp’ye yani 45.5k’ya  planladığım vakitte ulaştım.Bu yarışta en kötü hissettiğim yer bu kısım oldu,güneş tepedeydi,çok terlemiştim bi ara gözlerim tuzdan yanmaya başladı.İyi hissetmiyordum.Soft flaskden suyu çekip elime boşalttıp yüzümü yıkadım.(açıkcası su kapağını açıp dökmeye  bile üşendim).

4. cp’de Polat Dede görevliydi.Sağolsun hemen bana tuzlu,limonlu soda yaptı çok iyi geldi.Cp’ye oturur oturmaz 500cc’lik su rica ettim ve başımdan aşağı döktüm işte bu da çok iyi gelmişti :- ) Polat süre bakımından çok iyi gittiğimi ve rahatlıkla yarışı bitereceğimi söyledi.48 veya 49k’da bahsedilen en zorlu kısma giriyorduk ve ben vakit kaybetmeden  cp’den çıkıp hemen yola koyuldum.İyi hissediyordum…

Sanırım yarışta bu 10k merakı ile koştum.Özellik böyle zorlu yarışlarda kendime beni sürükleyecek hedefler belirlemek ben de çok işe yarıyordu.İçimden hep şu zorlu 10k neymiş görmek istiyorum,artık karşıma çıksın ruh hali ile devam ettim… bu beni oldukça pozitif motive etti :- ) Son kısmın çok zor olduğunu bilerek cp’lerden sağlık durumum el verdiğince ve olabildiğince erken geçtim.

Evet son kısım oldukça zordu!! şaşırmadık :- ) zaten 50k yol gitmişsin ve bunu yüksek rakımda ve güneşin altında gitmişsin.Karşımızda 16 adet dere yatağına inen,çıkan hendekler vardı.5 tanesi oldukça derindi.Zemin sert,kayalık,dikenli…çok zordu ve bitmiyordu.Stabil yol hayali ile inip çıkıyordum.Son 3k’da stabil traktör yoluna çıktığımdaki mutluluğum inanılmazdı ve finish e doğru  koştum koştum…..

Zorlu 64k parkurunu tamamlamıştım ve bu kadar zorlu bir parkuru tamamlamam yanında bayanlarda 2.cilik gelmiş olması da ayrı bir mutluluk :- )

IMG_20170708_2039506

IMG_20170708_2039417

 

File 16.07.2017 15 12 14File 16.07.2017 15 14 34

Genel olarak baktığımda Erciyes Ultra Sky Trail yarışı oldukça zorlu bir yarış.Bilinçsiz ve düşük antrenmanla belki bitiririm diye  kesinlikle katılmamak lazım..Coğrafya,zemin,rakım oldukça sert ve zorlayıcı.Son kısım çok zor;fakat her yarışın bir tarzı vardır,bu yarışın da bu.

Yarış organizasyonuna ve gönüllülere çok teşekkür ediyorum bu kadar zor bir coğrafyada güzel iş çıkarmışlar ve ileriki senelerde yarışa katılımın daha çok olmasını diliyorum.

-Olur ise daha güzel olur şeklinde :- ) son cp’den çıktıkdan sonra kayalarda işaretleme şeklinde değilde flaglerin daha sık olmasını organizasyondan rica ederim.

Yarışa katılma cesareti gösteren tüm sporcuları çok tebrik ediyorum..

IMG_20170707_1925128

Suunto Ambit 3 Peak Verileri:

Distance:64k

Elevation Gain:3242m

Time:14.32

Kullandığım Ekipmanlar;

Salomon Tayt,Raidlight Tsirt,Raidlight Şapka,Raidlight Tozluk,Salomon Çanta,Suunto Ambit3 Peak Saat,Fizan Baton.

Yarışa Katılmayı Düşünen Sporculara kendimce highpointler

-Sıkı hazırlanın,patikada +3200m yükselmeye benzemiyor.

-Aklimite olmak önemli.

-Çorap seçimi önemli(zemin sert,kayalık,dikenli ve sürtünme çok fazla)

-Tozluk tavsiye ederim.

-1.5l su  tavsiye ederim.

Evet…..

Sırada ne var :- )

The Transylvania One Hundred Yarış Raporu

2016 senesi trail running world calendardaki yarışlar listelenir  ne de olsa araştırmak benim işim…Farklı coğrafya olması arzulanır,daha önce gidilmemiş olsun,yarış raporu olmasın ki iyicene maceranın kucağına düşelim,balkanlar olsun,yeşile boğulalım..

Ezberler bozulsun….

Romanya’da düzenlenen The Transylvania One Hundred yarış  sitesine bakmamla birlikte yarışa hemen kayıt olmuştum.Yarışın sitesindeki fotoğraflardaki büyüleyici atmosfer beni çekmişti.Mesafe ne olacaktı peki? İş yoğunluğum ve haftalık antrenman saatlerim gözönüne alınır ise 50k tabii ki.

The Transylvania One Hundred 2017 senesi için en çok arzuladığım yarış idi,hedef yarıştı ve her şey onun içindi :- )

20 mayıs 2017 tarihinde Romanya’nın Braşov kentinde  Bran kasabasında düzenlenecek olan bu yarış için antrenman niyetine 22 nisan tarihinde İznik Ultra Dağ Maratonunu tamamlamıştım,İznik Ultra  seçimi doğruydu uzun süredir 30k nın üzerine çıkmadığımdan,en azından bu yarışta az da olsa açılmıştım ve vucudum 50k görmüştü.Hırvatistan yarışında tanıma fırsatı bulduğum İsmaiil Eren arkadaşımızda Romanya’daki  yarışa kayıt olmuştu,2 kişilik  Türk takımımız böylece oluşmuştu.

18 may 17,

Atatürk Hava Limanından Romanya’nın Bükreş şehrine doğru yola çıktık.Uçuşumuz gayet keyifli geçti.1.5 saat kadar kısa sürede Romanya’daydık ve başta ne kadar ürksek de :- )   pervaneli uçak deneyimi yaşamıştık.Uçaktan iner inmez havaalanında kiraladığımız araç ile Bükreş merkezine doğru yola çıktık ve kısa bir Bükreş turu yaptık.Her yer yemyeşil ve çok fazla sayıda park var,insanlar medeni ve yeşile saygılı…

Avrupa ülkelerinin hepsi birbirine benziyor diyerek  Bükreş ziyaretini daha fazla uzatmadan :- ) Bran’a doğru yola çıktık…

Bükreş-Bran arası yolculuğumuz 4 saate yakın sürdü,biz de biraz oyalandık.Durduk, fotoğraf çektik ve geç vakitte Bran kasabasında olacağımızdan alışveriş yaptık.Bu rota inanılmaz keyifli.

19 may 17,

Bran kasabasında çok fazla kalma seçeneği mevcut,küçük turistlik bir kasaba buraya kadar gelmişken ünlü kont Drakula’nın kalesi diye tabir edilen Bran kalesini de gezmeden olmazdı.

IMG_0854 (1)

Öğleden sonra yarış kitimizi aldık  ve race map üzerinden organizasyon sahibinin sunumunu dinledik.

The Transylavania One Hundred yarışı Bucegi Dağlarında geçiyordu.Yarışta 100k/50k/30k/20k olmak üzere 4 farklı mesafe  seceneği var idi.Bizim koşacağımız 50k mesafesi saat 07.00 am,100k mesafesi ise saat 05.00 am de start alıyor.50k mesafesinde 5 adet kontrol noktası vardı ve sadece 12k,25k ve 37k kontrol noktalarında yiyecek ve su verileceğini,15k ya kadar parkurun olabildiğince zorlu olduğu belirtildi.Suyumuzun tükenmesi halinde dağda her yerden su içebileceğimiz de eklendi..

img_08761.jpg

IMG_0853

Yarış kitlerimizi de aldıktan sonra hostelimize yerleştik ve beslenmeye başladık :- ) Yarıştan  önce depoları tam doldurmak gerekiyordu..

20 may 17

Saat 05.00 de kalkınır,kahvaltı ve yarışa hazırlanma tamamlanır.Kaldığımız yerden yarış alanına 2.5k mesafe var.Yarış Bran Kalesinin bahçesinden başlıyor.İsmaiil ile kiraladığımız araçla  yarış alanına gittik.Aracın tek anahtarı var doğal olarak elimizde,araçta pacelerimiz yarışta  uymayabileceğinden kim öne geçerse anahtarı elden ele dolaştırırız diyoruz,heyecan dorukta :- ) ve hava 18,19 mayıs tarihlerine göre oldukça serin öğlene doğru açar diyoruz….

img_0894.jpg

Saat 07.00 am de start alıyoruz.

Parkur muhteşem yeşilliği,doğası hiç dokunulmamış.İlk 15k ciddi bir yükseliş  var ve yarış 750m rakımından başlıyor.

Uzun soluklu ve parkur oldukça zor olduğundan yumuşak bir tempoda başladım ve gittikçe yükseliyoruz,yükseldikçe her şey çok daha güzel.6km’lere geldiğimizde ise sis gittikçe fazlalaşmaya başlıyor.Yarış öncesinde siteden parkurun gps verisini saatime yüklediğimden az da olsa kendimi güvende hissediyorum.(az da olsa hissetmem çok doğruymuş :- )

Yarışın ilk cp ne ulaşmak için yükseliş oldukça fazla olduğundan 12k için 4 saat maksimum süre verilmiş.Açıkcası ilk basta(tabii ki rotayı ve hava şartlarını öngöremediğimizden) bu süre yeterli gibi gözükse de sürprizlerle dolu bir parkurun içinde olduğumu 6.km den sonra farkediyorum.6km den sonra kar,çevreyi tamamiyle kaplayan sis,soğuk hava ve şiddetli rüzgarla birlikte büyük bir mücadelenin içinde buluyorum kendimi.

DCIM100GOPROGOPR1196.

DCIM100GOPROGOPR1203.

Öle bir siski 10 adım ilerideki yarışcıyı göremiyorsunuz ve parkurda işaretlemeler çok zayıf,saatime yüklediğim rota ise çoğu yerde ‘off route’ uyarısı veriyor,belli ki siteden yüklenen gps verisi güncel değil.Zaman kısıtı,oldukça olumsuz hava koşulları ve sisin içinde eğilmiş, pusula ve haritayı çıkarmış parkur yönünü bulmaya çalışan sporcular görüyorsunuz.Sanki bir hayalin içindeyim…Yarışın zorunlu malzeme listesi oldukça fazlaydı ve  yarışda bu malzemelerin hepsinin olabildiğince gerekli olduğu  çok net anlıyorsunuz.

DCIM100GOPROGOPR1201.

6km den sonra artık parkurdaki risklerin fazla olduğunu öngörerek olabildiğimce hızlanıyorum genelde 3 veya 4 sporcu birarada ilerliyoruz,takıldığımız noktalarda harita ve pusula desteği ile, saatim zaman zaman rotaya giriyor ama çoğu zaman off route modunda.Bu arada üstüme Salomon Bonatti ceketimi giyiyorum,altıma teknik pantolonu da giymek istiyorum ama öle bir zamanım yok,ilerliyorum.Bu kadar sisin içinde yanlış yone giriyoruz ve 2km ekstradan koşuyoruz o kadar moral bozucu bir durumki anlatamam.Saatim 12km ye geldiğinde emin olamıyorum acaba ilk cp yi kaçırdık mı korkusu içinde sislerin içinde  gördüğüm bir kaç sporcuya bağırıyorum;bu ülkede şöle bir sıkıntımızda var çoğu insan ingilizce bilmiyor ya romence ya da almanca konuşuyorlar.O arada ‘Gel’ diye bir ses duyuyorum ve  İsmaiil ile karşılaşıyoruz :- )

DCIM100GOPROGOPR1209.

Saatime bakıyorum 3.00 saati geçmiş durumdayız ve halen ilk cp ye varamadık,olabildiğince hızlanıyorum ciddi riskli bir dağ yokuşu inişinden sonra ilk cp ye 3 saat 20dk  gibi bir zamanda variyorum ve burada sis azalmış durumda,mutluyum hemen besleniyorum hava soğuk olduğundan nerdeyse hiç su içmemiş durumdayım.Bu cp de fazla vakit kaybetmiyorum ileriye baktığımızda ciddi bir çıkış olduğunu görüyorum hemen yola koyuluyorum.Burada belki yarışın ilk büyük hatasını yapıyorum orada teknik pantolonumu giymem gerekirken,giymiyorum ve yola çıkıyorum.

12k dan 17k ya kadar yani yiyecek verilmeyeceği belirtilen 2.kontrol noktasına kadar bildiğin kış dağ tırmanısı gercekleştiriyoruz.Hava olabildiğince soğuk sıfırın altında,her yer tamamiyle sis,gözgözü görmüyor,olabildiğince dik eğimde  yukarı doğru tırmanmaya başlıyoruz,tırmandıkca rüzgar şiddetini arttırıyor,kış dağ tırmanışı yapan arkadaşlar bunu iliklerine kadar daha iyi hissedecektir,fakat ufak bir fark var biz böle bir parkuru bildiğin kısa tayt ve spor ayakkabı ile çıkıyoruz.Çıkarken kendime bayağı küfrediyorum dizlerim kıpkırmızı kesiliyor(kısa tayt ve calflayım) bildiğin donuyorum hava koşullarına çok daha iyi bilen ,yerli sporcular ise kıyafet bakımından bize göre çok daha fazla donanımlı.(ama su da bir gercek ki gecen seneye göre çok daha sert hava koşulları var).Hipotermiye girmemek için hiç durmadan çıkıyorum vücud ısımı düşürmemen gerekiyor biliyorum.

Ve sonunda tırmanışı tamamlıyorum o noktada görevli arkadaşlar bize kontrol noktasını girmemiz için yön gösteriyor yoksa cidden o sisde küçük dağcı kulubesini görmek imkansız :- )

2.kontrol noktasına giriyorum ve bildiğin donmus durumdayım.İçeri girdiğimde sıcak bir şeyler içen  ve ekmek arası atıştıran sporcular görüyorum.Hemen cantamdan teknik pantolunu çıkartıyorum ve iç sesim hemen giyin çık diyor,vucutta fazla gevşemeden…o an hiçbir şeye anlam veremiyorum ,saatlerdir sis ve soğuk içinde koşuyorum ve hemen kıyafetimi giymeyi koyuluyorum artık nasıl bir bakış attım çevreye bilemiyorum ama :- ) bayan sporculardan birisi bana ingilizce çay istermisin diye soruyor, param yok diyorum(para ile satış yapılıyor) sorun değil diyor ve bana çay ısmarlıyor.O çayı içtiğimde yeniden doğuyorum nasıl bir mutluluk anlatamam :- )

Belki isteseydim çay verirlerdi :- ) ama zaten dil sıkıntısı çekiyorum,donmuş durumdayım laf anlatmak falan,gerçekten uğraşmak istemedim.Çayımı içtikten sonra hemen yola koyuluyorum,iyi hissediyorum.

Bu arada bana çay ısmarlayan sporcu Romanya’nın kuzeyınden ve yanında gps saati yok,öle gelmiş koşuyor ve bu koşullarda kaybolma riski yüksek olduğundan beraber devam etmeye başladık.Çayın bende 40 yıl hatrı olduğundan :- ) finish e kadar arkadaşımı kolladım çoğu zaman onu öne alarak yolumuza devam ettik,ben öne geçince basıp gidiyorum çünkü :- ) Bu yarışta kaybolursanız ve sakatlanırsanız gerçekten size ulaşmaları çok zor gözgözü görmüyor o yuzden sporcular olabildiğince birlikte ilerlemeye çalışıyorlar.

3.cp noktası olan 25k ya geldiğimizde irtifa azaldığından sis ortadan kalkıp dolu ve yağmura çevirdi ama bildiğin sağanak halinde yağmur ve bu esnada Salomon Bonatti ceket zayıf kaldı ve çok fazla ıslandım ve hızımı iyicene arttırarak koşmaya başladım yine vücut ısımı yukarda tutmalıydım.25k dan finish noktası olan 50k ya kadar ise yağmurda koştuk  ve kaygan çamurda bir kaç defa kayıp düşdüm ama kafayı kollayacak tatlılıkta : – )

Romanyalı arkadaşımın da ingilizce bilgisi çok zayıf olduğundan iletişimimiz gayet basit idi.Düştüğümüzde ve cp den artık çıkıp yola koyulmamız gerektiğinde ‘Are you ok?’ hafif,yavaş koşmam için ise ‘easy’ :- )

Yarış  başladığı noktada Bran Kalesinde son buluyordu ve 12 saat 34 dk da  Bran Kalesindeki finish noktasına Romanyalı arkadaşım Cami Enera ile ulaştık.

img_0909.jpg

Şuana kadar katıldığım en zor parkurdu ve bana çok şey kattı.

IMG_0911

IMG_0914

IMG_0917

-Yarışta muhteşem bir görsellik var,doğası olabildiğince dokunulmamış,

-Cp’ler den hiçbir şey beklemeyin çok zayıf ve bu yarısa katılan sporcularda bu durumdan gayet memnun,kimse şikayet etmiyor.

-Heran sürprizlere hazırlıklı olun,sıkı giyinin,hava koşulları,iklim çok sert.Ceket yanında cantada  bir yağmurluk bulundurmakta fayda var.

-Harita ve pusula bilginiz olsun.

-Çantada o ülkenin  para birimi olsun ne olur ne olmaz.

-GPS’li saat kullanın,güncel veriyi mail ile organizasyondan istemekte fayda var.

-Akıllı koşun,düşmeyin(düşsen de kafayı kolla bari :- ),sakatlanmayın,kaybolmamaya çalışın bu parkurda size ulaşmaları çok zor.

Yarış bu doğallıkta(wild) ve çok güzel.

Suunto Ambit 3 Peak Verileri:

Distance:51.36k

Time:12.34

Eg:3344m

Kullandığım Ekipmanlar:

Salomon Bonatti ceket ve teknik pantolonu,Fizan Baton,Hokaoneone Speed Goat ayakkabı,Suunto Ambit 3 Peak saat,2xu kısa tayt,Compressport Calf.

Haydi devam ; – )

Başladığım Noktadayım..İznik Dağ Marathonu Yarış Raporu

Evet seviyorum :- ) doğada olmayı,sınırlarımı zorlamayı,hissetmeyi,bireysel takılmayı en çok da keşfetmeyi…

2013 yılında ilk defa İznik Ultramarathon organizasyonunda 10k halk koşusuna katılmıştım.Sonrasında 2014 senesinde o zaman 42km olan İznik Dağ Marathonunda start çizgisinde yerimi aldım ve başarıyla finish e ulaştım,sonrasında bu maceranın devamı 2015’de İznik Orhangazi Ultramarathonu 80k parkuru ile devam etti,  Derbent istasyonunda(sanırım 66k idi) zaman sınırını aşarak çekilmemle  birlikte İznik macerası benim için son bulmuştu.Sakat şekilde o kadar uzun mesafeye girmemem gerekiyordu hem kendime hem de parkura küstüm açıkcası…

Bu seneki yarış planlamamda nisan ayında yurtdışı olmasına rağmen iş yoğunluğundan uzun izinlere giremediğimden hedefi tekrar İznik’e çevirdim.Bana yakın olanlar bilirler bu sene ve 2016’nın son kısmı çok yoğundum,halen yoğunum antrenmanlarım haftalık saat bazlı düşük seviyede gittiğinden hedefimi İznik Dağ Marathonu olarak belirledim.2017’nin ilk yurtdışı hedefi olan Romanya Transylvania Yarışı (50k) için de  antrenman tadında güzel bir yarış olacaktı.

21 Nisan 17,

Bir gün izinliyim :- ) Aslı,Dinçer,Can ve ben sabah 10.00 civarı İznik’e doğru yola çıktık.Keyifli yepyeşil bir yol,dostlarla birlikte..Birkaç ufak aksilikten sonra kalış yerimizde değişiklik oldu ve İznik Otel’e yerleştik.Üzgünüm,fakat bu otelde sıcak sudan tut,otelin tamamiyle sigara kokmasından sıkıntılı iki gün geçirdik …

Neyse ki,

İznik karnaval havasında idi  Twilight Team ve tüm dostlar oradaydı, mutluyuz…:- )

IMG_0233

IMG_0335

IMG_0238

22 Nisan 17 yarış başlar,

İznik Ultramarathon organizasyonunda 140k,90k ve 50k olmak üzere 3 adet farklı mesafeler mevcut.

140k parkuru saat  saat 00.00 İznik,

90k parkuru saat 09.00 Orhangazi,

50k benim koşacağım parkur saat 10.30  Narlıca’dan start alıyor,

Ekran Resmi 2017-04-26 21.26.17

Organizasyonun araçlarıyla saat 10.00 civarı Narlıca’ya vardık.Benim için yarışlara katılmak hem çok zevkli hem de stresli,sanki üniversite sınavına giriş tadında bir heyecan yaşatıyor :- ) ilk 10k yı geçtikten sonra heyecanım yatışmış oluyor….

IMG_0317

Yarış öncesi yarışın sitesinden 50k parkurunun check point noktalarını ve yükseklik kazanımlarını inceleyip kafamda kaba taslak bir plan oluşturmuştum.Yarışın GPS verisini de  SUUNTO saatime yüklemiştim.Aslında 140k ve 90k lık parkurun son 50k lık kısmını koşacaktık ve bence bu kısım yükseklik kazanımı bakımından da en zor kısımdı.2014 senesinde koştuğum 42k lık parkura göre   daha  sert bir parkur beni bekliyordu…

Yarış başladıktan sonra İznik Dağ Marathonu için  teknik parkur kıvamında bir yarışın içindeydim diyebilirim.Halatlarla inişler yapıyorduk :- ) single track geçişler…Parkurda yol aldıkça bu sene dargınlığı bir kenara bırakıp bu yarışa gelmekle doğru bir karar verdiğimi hissetmiştim,mutluydum…Mayısdaki Romanya yarışım için de gerçekten doğru bir tercihdi.

—2014 den beri İznik Ultramarathonunda farklı noktalarda yarışa katıldığımdan her yerde ağır deja-vu larrr :- ) —-

Katıldığım tüm yarışlarda beslenmem çok iyi  değil ama bu sefer kötünün de  kötüsüydü sadece cp noktalarında beslendim,çantamdaki  bir adet top keki tüketerek ilerledim.(onuda 1 seferde 10sn ye için de tüketmiştim 🙂 ) Yarış sırasında beslenmeme dikkat etmemen ve yaptığım  antrenmanlarda uzun mesafe nerdeyse yok  denilecek kadar az koşmam sebebiyle,42k dan sonra vücudum hızlı bir  düşüşe geçti,neyseki yarışın toplam mesafesi 50k idi…

19k Süleymaniye istasyonunda koşudan arkadaşım Cem Ayhan ile karşılaştım ve yarışın sonuna kadar birlikte devam ettik.İlk defa katıldığım bir yarış  organizasyonunda birisiyle bu kadar uzun soluklu beraber koştum,pacelerimiz birbirine uymuştu o da benim gibi az antrenmanlı idi :- ) Yarış ortamında birlikte yol almak güzel;fakat ultra marathon uzun mesafe yarışlarında  gece ve gündüz tek başına yol almayı da becerebilmeli insan,mental olarak buna hazır olmalı…(yeni başlayanlara dip not)

IMG_0259

Parkurda geçtiğimiz yerler de halkın büyük desteğini gördük artık İznik halkı bu yarışı sahiplenmişti..

-Teyzelerin tatlı tatlı ben geçerken ‘kızım güzel koşuyorsun da köpekler kovalamasa bari’ :- ) Dilek:umarım…

veya

-Yolculuk nereye  Dilek:’İznik’e gidiyoruz’ ….İznik’e koşularak gidilir mi,kolay gelsin :- ) Dilek:Kem küm cevap yok gibi gülümseten diyaloglar…..

IMG_0334

34k derbent istasyonundan sonra yağmur iyicene çiselemeye başlamıştı.Yağmurlu havalarda koşmak oldukça zorlu oluyor,yerler çamur olduğundan hareketiniz kısıtlanıyor olabildiğince.. fakat en güzeli ise biz finish e doğru inişe geçmiştik :- )…ve yağmur bastırmadan finish i göreceğiz gibi gözüküyordu bir terslik olmazsa…

Ve 8 saatlik bir yolculuktan sonra Finish e variyoruz…mutluyuz,performansımız daha iyi olabilirdi;fakat sezonun daha ilk yarışı,ter attık diyebiliriz…ve tabii daha iyi çalışmalı…

IMG_0257

IMG_0263

Ekipmanlar:

Suunto Saat,Salomon Slab trail  ayakkabı,Raidlight Tozluk,Compressport Calf,Salomon Bonatti Yağmurluk,Buff,Leki baton,2xu Tayt,Fundamentalbeanies

Suunto Ambit 3 Peak Verisi:

Dst:49.7km asc:1952m dsc:1861m

Organizasyon ekibini,gönüllüleri ve yarışa katılım cesareti gösteren herkesi tebrik ederim.

Parkur şahane olmuş gelecek sene yine gelirim ben…

 

 

Aladağlar-V1(İstanbul-Adana-Pozantı-Çukurbağ-SokulluPınar-Çelikbuyduran-Yedigöller-MTA-Aşı Tepe-Adana-İstanbul)

Ağustostaki Aladağlar Sky Trail yarışından sonra tekrar  Aladağlara daha uzun süreliğine gitme planları yapıyordum.Yarış için iki günlüğüne gelip dönmüştüm zaten 1 günü de yarışda geçmişti.Bu planları yaparken dostum Barış Tuncaboylu bayramda Aladağlarda bir kaç zirve yapma planları olduğunu söyledi ve bende böylece plana dahil oldum.

10-12 eylül gidiş/dönüş olacak şekilde Adana Havaalanı için pegasustan uçak biletlerimi aldım.Dağcılık faaliyetleri için iyi organize olmak gerekiyordu.Aladağlar-Yedigöllerde  mevkiinde 2 geceliğine kamp atacağımızdan yiyecek,ekipmanlar,su,kamp alanına ulaşım hepsinin planlanması gerekiyordu.Uzun süredir faaliyetlere katılamıyordum özlemiştim,dağcılık zor ve zahmetli bir spordu.Dağa gidiyorsanız 2 günü gözden çıkarmanız gerekiyordu o da genelde çalışan kesim için haftasonu oluyordu…

10.09.16 

1.Gün

Adana havaalanına indikten sonra önceden planladığımız gibi havaalanından taksi ile Pozantı minibüslerinin kalkacağı yere gittik ve Pozantı minibüslerine bindik.Pozantıdan Aladağlar Sky Trail yarışında evinde konakladığımız Ahmet Üçer Abi bizi karşılayacaktı.

img_4474
Adana Pozantı Minibüs Durağı

Ahmet abi aracı ile Pozantı minibüs durağından bizi alıp yürüyüşümüzün başlıyacağı Sokullupınar’a götürmeden önce Çukurbağdaki evinde kahvaltı ikram etti.Yol yorgunuyduk ve açtık,evinin bahçesinde huzurlu ortamda kahvaltı yapmak çok iyi gelmişti.İstanbul’un kalabalıklığından,keşmekeşliğinden uzaklaşmak bana her zaman iyi geliyordu.Ne boşluk bulursam İstanbul’dan kaçmalıydım,felsefem buydu :- )

Sokullupınar-Yedigöller Kamp Alanı

Barış yedigöller kamp alanına sırt çantalarımızı götürmesi için katır ayarlamıştı.Onun çantası 20kg benimki de 15kg vardı.Katır çok mantıklıydı :- ) Trek5000 ekibinden Şenay,Ayhan Abi ve Mete ile  de Yedigöller kamp alanında buluşacaktık.

Sokullupınarda son hazırlıklarımızı yaptıktan sonra yola koyulduk.En son 1 ay önce Demirkazıktan-Çelikbuydurana Aladağlar Sky Trail yarışında koşturarak çıkmıştım,anılarım canlandı ve yarış psikolojisi farklı oluyordu,o kadar kısa sürede nasıl 12.7k da,1900eg yükseklik kazanımı sağladığıma hayret ettim.Şimdi ise Sokullupınardan Yedigöllere kamp alanına yavaş yavaş yürüyorduk,fotoğraf çekerek daha fazla hissederek sakin sakin..Arada bunu da yapmalıydım bu da iyi hissettiriyordu..

Aladağlar şiir gibiydi,etkileyici ve görkemliydi..

img_4579
Çelikbuydurandan yükseliyoruz…

 

DCIM100GOPROGOPR1016.
Manzaralardan etkilenmemek elde değil..
DCIM100GOPROGOPR1007.
Nerdeyse Çelikbuyduran kapıyı geçtik..
img_4634
Çelikbuyduranı geçtik,Emler Zirveye yaklaştık..

Emler Zirve(3723m) yapmak isteyenler özellikle Çelikbuyduran’a  kamp atıyorlardı,su sorunu da yokdu ve zirveye çok yakındı.Çelikbuyduranda soluklandık ve sularımızı doldurduktan sonra yürüyüşümüze devam ettik.

DCIM100GOPROGOPR1024.
Yedigöller kamp yolunda

Bu tarz faaliyetlerde bazen heyecandan bazen sırtımda suyumu taşıdğımdan(üşeniyordum) su içmeyi yine atlamıştım.Sokullupınardan Çelikbuydurana kadar 200ml su içmiştim ve bu çok azdı,daha dikkat etmeliydim.

Yedigöller kamp alanına vardığımız saat 18.00 idi,5 saat yürümüştük toplamda 13k mesafe ve 1400eg yükseklik kazanımı sağlamıştık.Yedigöller kamp alanının yükseltisi alt:3100m idi.

img_4723
Gölgelere girdikçe üşüyoruz..
img_4726
Yedigöller kamp alanı

Yedigöller kamp alanına vardığımızda katırlar çantalarımızı 2.5 saat sonra getirdi.Bu riski gözönüne katmadığımızdan hazırlıksız yakalanmıştık.Rakım 3100 idi hava karardıkça iyicene soğumaya başlamıştı.

Kamp alanında kalan tırmanış yapmaya gelmiş başkaları da vardı.Dışarda biraz oturduktan sonra kamp alanındaki taş kulubeye gittik.Üstümüz ıslaktı ve benim yanımda yedek olmadığından iyicene üşümeye başlamıştım.Kamp alanındaki taş evde burada konaklayan dağcılar yemek yapıyorlardı.Bizi de içeri kabul ettiler,uzun süredir aç olduğumuzdan yemeklerini de bizimle paylaştılar.Bu çok iyi gelmişti,az da olsa daha iyi hissediyordum.

img_5158
Evet birazcık üşüyorum :- )
img_4777
Yedigöller kamp alanındaki taş ev ve dostlar

2.5 saat sonra katırlar eşyalarımızı getirmişti.Şenay,Mete ve Ayhan Abi lerde kamp alanına ulaşmaya çalışıyorlardı.Saat 20.30 eşyalarımızın gelmesi ile birlikte hemen çadırı kurmuştuk ve ben az su aldığımdan ve uzun süredir üşüdüğümden hemen gidip yattım saat 22.00 ye doğruda diğer arkadaşlarımız kamp alanına ulaşmıştılar.

Faaliyet:5 saat 21dk,13k,1362eg..ölçüm Suunto Ambit3 Peak

11.09.16 

2.Gün

Yedigöller-MTA Zirve(3517m)-Aşı Tepe Zirve(3526m)

Sabah saat 06.00 da  uyandık kahvaltımızı yaptıktan sonra saat 07.30 da zirveye doğru yürüyüşümüze ekip olarak başladık.İlk hedef benim Aladağlar Sky Trail da da  çıktığım MTA Zirve(3517m) idi.Yolumuz üzerinde Hasta Hoca’nın yaylasından geçtik.3 saatlik ara ara soluklandığımız yürüyüşden sonra zirvedeydik.

img_4961
Yedigöller kamp alanı,sabah saat:07.30 bir başka güzel

ekran-resmi-2016-09-14-14-19-50

img_4785
Hasta Hocanın Yaylası
img_4793
MTA zirve yolunda dinlenmece
img_4824
MTA Zirve(3517m)
img_4818
MTA Zirve(3517m)

MTA zirveden sonra ekibimiz ikiye ayrıldı biz Barış ile Aşı Tepe Zirveyi yapmak üzere yola koyulduk,Şenay,Ayhan Abi ve Mete’lerde Sematepe zirveyi zorlayacaklardı.

Yine molalı bir yürüyüşten sonra Aşı Tepe Zirvedey’dik.Rakım 3526m idi ve manzara bu zirvede de harikaydı.

img_4894
Aşı Tepe Zirveden(3526m) manzara
DCIM100GOPROGOPR1037.
Aşı Tepe Zirve(3526m)

Aşı Tepe Zirve’nin batısında kalan ve planımızda olmayan ,Teke Kalesine çıkmayı heves ettik,fakat yanımızdaki su yetersiz olduğundan ve rotayı çok öngöremediğimizden planımızı değiştirmedik.

ekran-resmi-2016-09-14-14-13-44

Aladağlara daha öncede iki kez farklı zirveler için gelmiştim hepsinde de çok keyif almıştım.Koşu sporu ile de ilgilendiğimden burası benim için iyi bir antrenman alanı idi.Zaten nereye baksan zirveydi,yeni oyun alanım burası olmalıydı.İstanbul’a döndüğümde Tunç Fındık’ın Aladağlar kitabını almaya karar vermiştim uygun zaman dilimlerinde buraya gelerek çıkmadığım diğer zirveleri de(kapasiteme uygun olan) hedef listeme almıştım.

Aşı Tepe Zirveyi de tamamladıktan sonra Yedigöllerdeki kamp alanının yolunu tuttuk.Yorgun…fakat mutluyduk.

Faaliyet:7 saat 25dk,1450eg,16k..ölçüm Suunto Ambit3 Peak

Kamp alanına vardığımızda ilk gün donmamın dışında(tedbirsizlik) bir diğer hazırlıksız yakalandığımız olay su mevzusu idi.Kamp alanında akan su temiz değildi ve biz getirdiğimiz tüm suyu faaliyette tüketmiştik.

Buradaki suyun kaynatılması ve süzgeçten geçilerek içilmesi gerekiyordu.Yine hatalıydık…Bu mevsimlerde Yedigöller kamp alanında suyun problem kaynağı olduğunu sonradan öğrendik.Su çok önemliydi ve bu biraz moralimizin bozulmasını sağladı.En yakın suya ulaşacağımız nokta  ise Çelikbuyduran idi;fakat gün içinde yaptığımız 2 tane zirveden sonra sırt çantalarımızı yüklenip oraya kadar yürümek ve ayrıca kamp atmak zor olacaktı,o yüzden kamp alanımızı değiştirmeyerek suyu kaynatarak içme yöntemini tercih ettik…

Benim bünyem bu konularda hassas olduğundan daha önce yaşadığım vakalardan biliyorum kaynatarak da olsa çok az su tükettim bu esnada ekip arkadaşımız Mete imdadımıza yetişti :- ) Mete,ben ve Barış’a 500ml lik  2 şişe su verdi.. o gün bu suyu tüketmedim,dönüş yolunda içmeyi planladım.

Barış ve ben 12.09 tarihinde.. Şenay,Mete ve Ayhan Abi ler ise 13.09 tarihinde kamp alanından ayrılacaklardı.

12.09.16

3.Gün

Yedigöller kamp alanında son günümüz idi.Saat yine 06.00 da uyanmıştık ,kahvaltı yapmadık ve tüm eşyalarımızı toparlayıp Barış ve ben,saat 07.30’da  diğer arkadaşlarımızla hem vedalaşıp hem de bayramlaşıp yola koyulduk.Şenay bu arada çay(sularımı tükettiğimden beridir sadece 200ml lik su içmiştim) ve bayram çikolatası ikram etti bize;fakat ben yanımda sadece Mete’nin verdiği 500ml lik su olduğundan ve en yakın su kaynağı olan Çelikbuyduran’a yolumuz olduğundan cebe atıp ilerde yemeyi planladım :- )

Bu sefer dönüş yolunda sırt çantamızı taşıyacaktık ,yiyecekleri tükettiğimizden en azından çantalar 1 er kilo hafiflemişti.

img_4970
Geri Dönüş Çelikbuydurana doğru

Böyle faaliyetleri iyi planlamak gerekiyor ki su en büyük hataydı.Su yetersiz olduğundan son gün rotamızı değiştirmek zorunda kaldık.Normalinde Sematepe Zirveyi de yapıp Sokullupınar’a inmeyi planlıyorduk ki vazgeçip direkt Çelikbuyduran’a geçmeyi planladık.

Şu yönden kendimi şanslı hissediyordum koşu antrenmanlarımda zaman zaman sıfır yiyecek ve az su tüketerek antrenmanlar yapıyordum,dayanıklılığımı geliştirmeye yönelik sonuçta Ultra Marathon yarışlarına katılıyordum,rotada ne zaman ne olacağı belli olmuyordu sürprizlere vücudum hazırlıklı olmalıydı…30k koşuyordum Çekmeköy Taşdelen Trail parkurunda sadece 600ml su tüketerek.Bu antrenmanlarda  Aladağlar faaliyetimizde işime yaramıştı 500ml suyu tam anlamıyla tüketmeden Çelikbuyduran’a ulaşmıştık.

Çelikbuyduranda sularımızı doldurup ufak bir mola verdik,enfes manzaraya karşı bir müddet dinlendik ve Şenay’ın verdiği çikolatayı yedim afiyetle..Hayattan daha fazla ne isteyebilirdim ki karşımda enfes manzara,suyum yanımda ve çikolatayla nefsimi körlemiştim…

img_5159
Çelikbuyduranda dinlenmece..
img_4992
Tekrar yoldayız,inişe devam…

Çelikbuydurundaki ufak molamızdan sonra dünya küçük cidden dedirten bana Çelikbuyduran Kapı geçitinde  tırmanışcı olan arkadaşım Mustafa Şener ile karşılaştık..Kendisinin sosyal medyadan da  tırmanışlarını takip ediyordum ve hayranlık besliyordum.

Mustafa ve arkadaşı Cihan direktaş kuzay duvarı tırmanışı için yola çıkmışlardı ,ayaküstü sohbetten sonra onlar da yedigöller kamp alanına gidiyorlardı kendilerine başarılar dileyerek ve kamp alanındaki su problemini  de belirterek yolumuza devam ettik..

img_5151
Ben ve Mustafa Şener

Çelikbuyduran riskli bulduğumuz noktalarda bir  kez kayıp ,popo üstü oturdum,çantam ağır olduğundan direkt geriye düşüyordum zaten :- )Ve zeminin daha temiz olduğu parkura geldiğimizde iyice hafiflemiştim ve mutluydum..

 

img_5060
Az kaldı Sokullupınar,neredeyse geldik :- )

 

Faaliyet:4 saat 51dk,13k,450eg..ölçüm Suunto Ambit3 Peak

Faaliyetimizin başladığı nokta olan Sokullupınara vardığımızda Ahmet abi aracı ile bizi alıp Adana Havaalanına bıraktı..

Bir faaliyetin daha sonuna gelmiştim,hedefimi gerçekleştirip,eksiklerimi görmüştüm bir dahaki sefer daha tedbirli olacaktım..

Faaliyeti gerçekleştirdiğim tüm arkadaşlarıma ayrı ayrı çok teşekkürler..

Şenay Kılıç,Ayhan Kılıç,Mete Güneş,Barış Tuncaboylu,Trek5000,Team P…

Ahmet Üçer’e lojistik desteği ve ikramları için çok teşekkürler..

Kamp alanında ismini bilmediğim sohbet edip yemeğini bizimle paylaşan dağcı dostlarımıza çok teşekkürler…

Ağır sırt çantalarımızı kamp alanına taşıyan katırlara çok teşekkürler…

Toplam Faaliyet:Rakım 3000m nin üstünde gerçekleşti,

süre:17saat 53dk,

mesafe:42k,

yükseklik kazanımı:3262eg,

Beslenme:Beslenme ve su tüketimi hatalarla dolu..az beslenme,az su tüketimi ve zorlu bir aktivite oldu..

Ekipmanlar:Deuter Act lite 55+15l sırt çantası,Deuter 10l çanta,Boreal Atlas ayakkabı,Petzl Kask,Leki Katlanabilir Baton,Marmot ve The North face Trekking pantolon,The North Face Blue Kazoo uyku tulumu,La Sportiva Tsirt,Suunto Ambit3 Peak..

Aladağlar Volume1’di devamı gelecek…