The Transylvania One Hundred Yarış Raporu

2016 senesi trail running world calendardaki yarışlar listelenir  ne de olsa araştırmak benim işim…Farklı coğrafya olması arzulanır,daha önce gidilmemiş olsun,yarış raporu olmasın ki iyicene maceranın kucağına düşelim,balkanlar olsun,yeşile boğulalım..

Ezberler bozulsun….

Romanya’da düzenlenen The Transylvania One Hundred yarış  sitesine bakmamla birlikte yarışa hemen kayıt olmuştum.Yarışın sitesindeki fotoğraflardaki büyüleyici atmosfer beni çekmişti.Mesafe ne olacaktı peki? İş yoğunluğum ve haftalık antrenman saatlerim gözönüne alınır ise 50k tabii ki.

The Transylvania One Hundred 2017 senesi için en çok arzuladığım yarış idi,hedef yarıştı ve her şey onun içindi :- )

20 mayıs 2017 tarihinde Romanya’nın Braşov kentinde  Bran kasabasında düzenlenecek olan bu yarış için antrenman niyetine 22 nisan tarihinde İznik Ultra Dağ Maratonunu tamamlamıştım,İznik Ultra  seçimi doğruydu uzun süredir 30k nın üzerine çıkmadığımdan,en azından bu yarışta az da olsa açılmıştım ve vucudum 50k görmüştü.Hırvatistan yarışında tanıma fırsatı bulduğum İsmaiil Eren arkadaşımızda Romanya’daki  yarışa kayıt olmuştu,2 kişilik  Türk takımımız böylece oluşmuştu.

18 may 17,

Atatürk Hava Limanından Romanya’nın Bükreş şehrine doğru yola çıktık.Uçuşumuz gayet keyifli geçti.1.5 saat kadar kısa sürede Romanya’daydık ve başta ne kadar ürksek de :- )   pervaneli uçak deneyimi yaşamıştık.Uçaktan iner inmez havaalanında kiraladığımız araç ile Bükreş merkezine doğru yola çıktık ve kısa bir Bükreş turu yaptık.Her yer yemyeşil ve çok fazla sayıda park var,insanlar medeni ve yeşile saygılı…

Avrupa ülkelerinin hepsi birbirine benziyor diyerek  Bükreş ziyaretini daha fazla uzatmadan :- ) Bran’a doğru yola çıktık…

Bükreş-Bran arası yolculuğumuz 4 saate yakın sürdü,biz de biraz oyalandık.Durduk, fotoğraf çektik ve geç vakitte Bran kasabasında olacağımızdan alışveriş yaptık.Bu rota inanılmaz keyifli.

19 may 17,

Bran kasabasında çok fazla kalma seçeneği mevcut,küçük turistlik bir kasaba buraya kadar gelmişken ünlü kont Drakula’nın kalesi diye tabir edilen Bran kalesini de gezmeden olmazdı.

IMG_0854 (1)

Öğleden sonra yarış kitimizi aldık  ve race map üzerinden organizasyon sahibinin sunumunu dinledik.

The Transylavania One Hundred yarışı Bucegi Dağlarında geçiyordu.Yarışta 100k/50k/30k/20k olmak üzere 4 farklı mesafe  seceneği var idi.Bizim koşacağımız 50k mesafesi saat 07.00 am,100k mesafesi ise saat 05.00 am de start alıyor.50k mesafesinde 5 adet kontrol noktası vardı ve sadece 12k,25k ve 37k kontrol noktalarında yiyecek ve su verileceğini,15k ya kadar parkurun olabildiğince zorlu olduğu belirtildi.Suyumuzun tükenmesi halinde dağda her yerden su içebileceğimiz de eklendi..

img_08761.jpg

IMG_0853

Yarış kitlerimizi de aldıktan sonra hostelimize yerleştik ve beslenmeye başladık :- ) Yarıştan  önce depoları tam doldurmak gerekiyordu..

20 may 17

Saat 05.00 de kalkınır,kahvaltı ve yarışa hazırlanma tamamlanır.Kaldığımız yerden yarış alanına 2.5k mesafe var.Yarış Bran Kalesinin bahçesinden başlıyor.İsmaiil ile kiraladığımız araçla  yarış alanına gittik.Aracın tek anahtarı var doğal olarak elimizde,araçta pacelerimiz yarışta  uymayabileceğinden kim öne geçerse anahtarı elden ele dolaştırırız diyoruz,heyecan dorukta :- ) ve hava 18,19 mayıs tarihlerine göre oldukça serin öğlene doğru açar diyoruz….

img_0894.jpg

Saat 07.00 am de start alıyoruz.

Parkur muhteşem yeşilliği,doğası hiç dokunulmamış.İlk 15k ciddi bir yükseliş  var ve yarış 750m rakımından başlıyor.

Uzun soluklu ve parkur oldukça zor olduğundan yumuşak bir tempoda başladım ve gittikçe yükseliyoruz,yükseldikçe her şey çok daha güzel.6km’lere geldiğimizde ise sis gittikçe fazlalaşmaya başlıyor.Yarış öncesinde siteden parkurun gps verisini saatime yüklediğimden az da olsa kendimi güvende hissediyorum.(az da olsa hissetmem çok doğruymuş :- )

Yarışın ilk cp ne ulaşmak için yükseliş oldukça fazla olduğundan 12k için 4 saat maksimum süre verilmiş.Açıkcası ilk basta(tabii ki rotayı ve hava şartlarını öngöremediğimizden) bu süre yeterli gibi gözükse de sürprizlerle dolu bir parkurun içinde olduğumu 6.km den sonra farkediyorum.6km den sonra kar,çevreyi tamamiyle kaplayan sis,soğuk hava ve şiddetli rüzgarla birlikte büyük bir mücadelenin içinde buluyorum kendimi.

DCIM100GOPROGOPR1196.

DCIM100GOPROGOPR1203.

Öle bir siski 10 adım ilerideki yarışcıyı göremiyorsunuz ve parkurda işaretlemeler çok zayıf,saatime yüklediğim rota ise çoğu yerde ‘off route’ uyarısı veriyor,belli ki siteden yüklenen gps verisi güncel değil.Zaman kısıtı,oldukça olumsuz hava koşulları ve sisin içinde eğilmiş, pusula ve haritayı çıkarmış parkur yönünü bulmaya çalışan sporcular görüyorsunuz.Sanki bir hayalin içindeyim…Yarışın zorunlu malzeme listesi oldukça fazlaydı ve  yarışda bu malzemelerin hepsinin olabildiğince gerekli olduğu  çok net anlıyorsunuz.

DCIM100GOPROGOPR1201.

6km den sonra artık parkurdaki risklerin fazla olduğunu öngörerek olabildiğimce hızlanıyorum genelde 3 veya 4 sporcu birarada ilerliyoruz,takıldığımız noktalarda harita ve pusula desteği ile, saatim zaman zaman rotaya giriyor ama çoğu zaman off route modunda.Bu arada üstüme Salomon Bonatti ceketimi giyiyorum,altıma teknik pantolonu da giymek istiyorum ama öle bir zamanım yok,ilerliyorum.Bu kadar sisin içinde yanlış yone giriyoruz ve 2km ekstradan koşuyoruz o kadar moral bozucu bir durumki anlatamam.Saatim 12km ye geldiğinde emin olamıyorum acaba ilk cp yi kaçırdık mı korkusu içinde sislerin içinde  gördüğüm bir kaç sporcuya bağırıyorum;bu ülkede şöle bir sıkıntımızda var çoğu insan ingilizce bilmiyor ya romence ya da almanca konuşuyorlar.O arada ‘Gel’ diye bir ses duyuyorum ve  İsmaiil ile karşılaşıyoruz :- )

DCIM100GOPROGOPR1209.

Saatime bakıyorum 3.00 saati geçmiş durumdayız ve halen ilk cp ye varamadık,olabildiğince hızlanıyorum ciddi riskli bir dağ yokuşu inişinden sonra ilk cp ye 3 saat 20dk  gibi bir zamanda variyorum ve burada sis azalmış durumda,mutluyum hemen besleniyorum hava soğuk olduğundan nerdeyse hiç su içmemiş durumdayım.Bu cp de fazla vakit kaybetmiyorum ileriye baktığımızda ciddi bir çıkış olduğunu görüyorum hemen yola koyuluyorum.Burada belki yarışın ilk büyük hatasını yapıyorum orada teknik pantolonumu giymem gerekirken,giymiyorum ve yola çıkıyorum.

12k dan 17k ya kadar yani yiyecek verilmeyeceği belirtilen 2.kontrol noktasına kadar bildiğin kış dağ tırmanısı gercekleştiriyoruz.Hava olabildiğince soğuk sıfırın altında,her yer tamamiyle sis,gözgözü görmüyor,olabildiğince dik eğimde  yukarı doğru tırmanmaya başlıyoruz,tırmandıkca rüzgar şiddetini arttırıyor,kış dağ tırmanışı yapan arkadaşlar bunu iliklerine kadar daha iyi hissedecektir,fakat ufak bir fark var biz böle bir parkuru bildiğin kısa tayt ve spor ayakkabı ile çıkıyoruz.Çıkarken kendime bayağı küfrediyorum dizlerim kıpkırmızı kesiliyor(kısa tayt ve calflayım) bildiğin donuyorum hava koşullarına çok daha iyi bilen ,yerli sporcular ise kıyafet bakımından bize göre çok daha fazla donanımlı.(ama su da bir gercek ki gecen seneye göre çok daha sert hava koşulları var).Hipotermiye girmemek için hiç durmadan çıkıyorum vücud ısımı düşürmemen gerekiyor biliyorum.

Ve sonunda tırmanışı tamamlıyorum o noktada görevli arkadaşlar bize kontrol noktasını girmemiz için yön gösteriyor yoksa cidden o sisde küçük dağcı kulubesini görmek imkansız :- )

2.kontrol noktasına giriyorum ve bildiğin donmus durumdayım.İçeri girdiğimde sıcak bir şeyler içen  ve ekmek arası atıştıran sporcular görüyorum.Hemen cantamdan teknik pantolunu çıkartıyorum ve iç sesim hemen giyin çık diyor,vucutta fazla gevşemeden…o an hiçbir şeye anlam veremiyorum ,saatlerdir sis ve soğuk içinde koşuyorum ve hemen kıyafetimi giymeyi koyuluyorum artık nasıl bir bakış attım çevreye bilemiyorum ama :- ) bayan sporculardan birisi bana ingilizce çay istermisin diye soruyor, param yok diyorum(para ile satış yapılıyor) sorun değil diyor ve bana çay ısmarlıyor.O çayı içtiğimde yeniden doğuyorum nasıl bir mutluluk anlatamam :- )

Belki isteseydim çay verirlerdi :- ) ama zaten dil sıkıntısı çekiyorum,donmuş durumdayım laf anlatmak falan,gerçekten uğraşmak istemedim.Çayımı içtikten sonra hemen yola koyuluyorum,iyi hissediyorum.

Bu arada bana çay ısmarlayan sporcu Romanya’nın kuzeyınden ve yanında gps saati yok,öle gelmiş koşuyor ve bu koşullarda kaybolma riski yüksek olduğundan beraber devam etmeye başladık.Çayın bende 40 yıl hatrı olduğundan :- ) finish e kadar arkadaşımı kolladım çoğu zaman onu öne alarak yolumuza devam ettik,ben öne geçince basıp gidiyorum çünkü :- ) Bu yarışta kaybolursanız ve sakatlanırsanız gerçekten size ulaşmaları çok zor gözgözü görmüyor o yuzden sporcular olabildiğince birlikte ilerlemeye çalışıyorlar.

3.cp noktası olan 25k ya geldiğimizde irtifa azaldığından sis ortadan kalkıp dolu ve yağmura çevirdi ama bildiğin sağanak halinde yağmur ve bu esnada Salomon Bonatti ceket zayıf kaldı ve çok fazla ıslandım ve hızımı iyicene arttırarak koşmaya başladım yine vücut ısımı yukarda tutmalıydım.25k dan finish noktası olan 50k ya kadar ise yağmurda koştuk  ve kaygan çamurda bir kaç defa kayıp düşdüm ama kafayı kollayacak tatlılıkta : – )

Romanyalı arkadaşımın da ingilizce bilgisi çok zayıf olduğundan iletişimimiz gayet basit idi.Düştüğümüzde ve cp den artık çıkıp yola koyulmamız gerektiğinde ‘Are you ok?’ hafif,yavaş koşmam için ise ‘easy’ :- )

Yarış  başladığı noktada Bran Kalesinde son buluyordu ve 12 saat 34 dk da  Bran Kalesindeki finish noktasına Romanyalı arkadaşım Cami Enera ile ulaştık.

img_0909.jpg

Şuana kadar katıldığım en zor parkurdu ve bana çok şey kattı.

IMG_0911

IMG_0914

IMG_0917

-Yarışta muhteşem bir görsellik var,doğası olabildiğince dokunulmamış,

-Cp’ler den hiçbir şey beklemeyin çok zayıf ve bu yarısa katılan sporcularda bu durumdan gayet memnun,kimse şikayet etmiyor.

-Heran sürprizlere hazırlıklı olun,sıkı giyinin,hava koşulları,iklim çok sert.Ceket yanında cantada  bir yağmurluk bulundurmakta fayda var.

-Harita ve pusula bilginiz olsun.

-Çantada o ülkenin  para birimi olsun ne olur ne olmaz.

-GPS’li saat kullanın,güncel veriyi mail ile organizasyondan istemekte fayda var.

-Akıllı koşun,düşmeyin(düşsen de kafayı kolla bari :- ),sakatlanmayın,kaybolmamaya çalışın bu parkurda size ulaşmaları çok zor.

Yarış bu doğallıkta(wild) ve çok güzel.

Suunto Ambit 3 Peak Verileri:

Distance:51.36k

Time:12.34

Eg:3344m

Kullandığım Ekipmanlar:

Salomon Bonatti ceket ve teknik pantolonu,Fizan Baton,Hokaoneone Speed Goat ayakkabı,Suunto Ambit 3 Peak saat,2xu kısa tayt,Compressport Calf.

Haydi devam ; – )

6 Replies to “The Transylvania One Hundred Yarış Raporu”

  1. Bayan Drakula ☺️ ,yazını okurken yani koşuyuda yaşattın bize seni ,tekrar tebrik ederim. Öyle parkuru bitirmek müthiş birşey 👏👏👏

    Beğen

Yorum bırakın